Nasıl başlasam bilemiyorum.. o nedenle biraz beyin fırtınası yapayım.
Bu kitabı elime alana kadar, Caravaggio ' nun kazara katil olduğunu, Anne Perry adında bir İngiliz roman yazarının çocuk denecek yaşta cinayet işlediğini, Proust'u yüzeysel olarak bilsem de, eserlerinde işlediği konuların temelinde bu kadar özel hayatına dayanan kısımlar olduğunu, (doğrusu bu kitabın yazarının, baştan sona bunu yaptığını kapağından bile anlayabilirsiniz) -örnekler çoğaltılabilir- bilemezdim...
Psikanalistler ve yazarlar (edebi eser yaratmaları hakkında) arasında bir inceleme yapmak veya basitlestirirsek ikisini kıyaslamak kaçımızın aklına gelirdi.. ayrıca bu hiç aklımıza gelmeyecek kıyaslama üzerine okuma yaptığımızda, ilgiyle altını çizip, hak vermek de bilmem ki işgüzarlık mı olur, bakış açısı genişliği mi yaratır dersiniz :))
Bu kitabın yazarı bir yerde şunu söylüyor ;
(...) " Edebi yazımın psikanalitik alanda bir "fışkırma", "şevk" ve "dökülme" olarak anlaşılmasının kaynağı buradadır. Herhangi bir çalışma yapılmaksızın, bir oyun misali, bilinçdışının derinlerinden bir şey fışkırarak çıkacak ve yazıyı sulayacaktır.
Söylemeye gerek var mı? Edebi çalışma bunun tersidir. Bol bol derin düşünce, sık sık dönemeçler vardır; ancak yazar bir kelime için bir başkasını koyamaz hâle geldiğinde biter. Eğer biri kendini “buluşların" yazarı olarak tanıtıyorsa, bir yazarın kelimelerini bulduğunu değil, aradığını bilmiyor demektir. "
Yazarın da bu alıntıda tespitini belirttiği gibi; bu kitap da çokça emek verilmiş bir yapıt... Yapıt ' ı seçtim, çünkü çok akıllıca, üstün bir uğraşla sıralanmış, bölünmüş, analiz edilmiş ve yorumlanmış, inşa söz konusu..
Pessoa için okumaya başladığım bu kitapta Pessoa ile ilgili hiç yeni bir şey öğrenmedim, (çünkü hakkında başka yazarlar tarafından yazılmış (-Biri Türk ve bence okuduklarımın en iyisi Adnan Özer- başka kitaplar da okuduğum için, haliyle sınırlılık yarattı) yine de çok keyif aldım!
Edebi derinliğe sahip biri daha yakından bakmış diye, yine çok sevindim ayrıca
İlginç bir şekilde şu soruya karar veremedim; kitapta analizi yapılan romanlar bu kitaptan önce mi okunmalı , sonra mı okunmalı ? (Okuyan arkadaşlarımla bu konuyu tartışmak isterim yorumlarda )
Benim aralarında okumuş olduklarım var ama tekrar okumak isteği uyandı içimde.
Hangi roman, neden, nasıl yazılmış?
Bu romanlardaki metaforlar neye dayanarak ortaya çıkmış ve neyi temsil ediyor?
Anlamak için bir romana(kahramanına) nasıl yaklaşılmalı?
İşte bu sorulara, yetkin cevaplar buluyorsunuz.
Ayrıca "roman yaratımı" yapmak isteyen bir kişinin bu kitabı mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum..
Beni bu kitapla tanıştırdığı için sevgili @tubiornattubi 'a çok teşekkür ederim..
Dibine kadar Edebiyattı!
Çok keyifliydi cidden..
Enfesti!
Tavsiyem olsun..