Nasıl anlatacağıma karar veremediğim, bu kadar etkilenebileceğimi bilmediğim bir öykü okudum. 'Kısacık, okurum biter' dedim ama bitmedi. Gözlerimin buğusu ve boğazımda ki yumru olmasaydı biterdi elbet...
☆
Siz hiç sessiz sessiz ağlayıp yeri göğü inlettiniz mi? Yazarımız ; "İki kız; biri acının kıblesi, diğeri meleklerin yer yüzündeki halifesi." demiş. İşte onların sessizlikleri insanı sağır eden türden.
Biri aç kalmamak için ağlamaktan korkarken, diğeri gülmekten korkuyor...
Çünkü güldüğü yerden vuruyor hayat... Sonra Emine'nin gözyaşları var güllerin daha güzel kokmasını sağlayan...
Pakize'nin sevip pencereden saldığı kuşlar... Fatma'nın artık yerinde olmayan anne yüreği... Murad'ın solan gülü...
Alikarısı'nın ağlamaya bile kalmayan mecali...
☆
Nasılını niçinini elbette anlatmayacağım. Bunlar bende bıraktıkları. Sizi nasıl savurur, okuyup görmeniz lazım. Arife 'rüya' der, siz 'kader' dersiniz, ben 'eyvah!' derim...