Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilinçle yaptığın tüm işlevlerin durduğu, amaçsız ve şuursuz bir enerji boşalması gibi, yaşadığın öfkenin ve disosiyatif ruh halinin nihai somut bir neticeye ulaştıracağını zannedercesine, telaşlı bir koşu amok koşusu. Hikayenin ana karakteri olan doktor, işte böyle şuursuzca koşmuştu beyaz kadının arkasından. Evinde yaptığı kısa bir konuşma neticesinde, kendisinden hiç alışık olmadığı bir tavırla-kendinden emin,dik başlı ve minnetsiz- istenen bir durum karşısında derin bir kendini beğenmişlik duygusuyla reddettiği bu kadının, onu nasıl bir yükün altında bırakacağını bilemezdi. Ama artık bu bir yük değildi,ikisini birleştiren ortak bir paydaydı, yalnızca ikisine ait bir gerçeklikti,verdiği sözü tutabilmek için yapacağı her şey bu paydayı ve gerçekliği güçlendirecekti.Kendisine verilen bu sırrı saklayabilme düşüncesi artık bildiği her şeyden öteydi,ölüm ise hiçbir şeydi artık, bu nedenle insanlara artık tahammülsüzdü;gülen, yemek yiyen, uyuyan ,uyanan, hayatını öylece devam ettiren kimseye tahammülü yoktu ve kimsenin bu sırrı ortaya çıkarmaya gücü yetemezdi,tıpkı bir amok koşucusunun önünde durmaya gücü yetemeyeceği gibi. Yazarın okuyucuya duyguları derinden ve ustaca aktarabildiği dili, baş karakterin bu amok koşusundaki zihinsel mücadelesini de akıcı ve berrak bir şekilde aktarmasını sağlamış. Hepimizin içinde muhakkak vardır bir amok koşucusu, belki de bedendeki onca deformasyona rağmen tüm sistemlerin moleküler düzeydeki ince hesaplarıyla yaşama tutunabilmesi, zihnin tüm bu kaos karşısında sağlam kalabilmek için verdiği mücadele başlı başına amok koşusudur ölüm karşısında,kim bilir.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Puslu Yayıncılık · 2020111,8bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.