Fâzıloğlu Cemal Oğuz Öcal 1913 doğumlu bir şair, yurdun muhtelif vilayetlerinde öğretmenlik yaptı, Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümüne girdi, 1944 davasında okulundan tardedildi. 58 yıllık çileli bir hayatı birkaç şiir kitabı ve yer yer hatıralarına yer verdiği küçük çapta eserlerle noktaladı.
Turancı yönüyle ön plana çıksa da şiirlerinde köy, köylü, eğitim, öğretmen de yer alır. Cemal Oğuz Öcal'ın bu eserindeki köylü çizimleri bu bakımdan ilgimi çekti. Eserin çıktığı günlerde henüz genç bir çizer olan Prof. Dr. Oğuz MAKAL'ın çizimleriyle karşılaşmayı ummuyordum. Gerçi bu eseri 5-6 sene önce de okumuştum ama dikkatimi bu tür ayrıntılar çekmemişti. Sonra ithaflar üzerinde özellikle durmak gerekiyor, Cemal Oğuz Bey kimlere şiir ithaf etmemiş ki? Mili Mücadelenin önemli bir üssü haline gelen Özbekler Tekkesinin tanınan zatı Necmeddin Özbek Kangay mı dersiniz, Türkistan'da Enver Paşa'nın emrinde Korbaşılık edip Türkiye'ye gelen Şakir Altaylı mı? 1917 yılında Kırım Halk Cumhuriyeti ilan edilince, şehit Numan Çelebi Cihan'nın başkanlığındaki hükümette Harbiye ve Hariciye Bakanı olan Cafer Seydamet Qırımer de ithaf şiirlerinde kendisine yer bulmuş, Adana'dan Ankara'ya gitmek için bindiği uçağın havada infilak etmesiyle hayatını kaybeden Anadolucu münevver Remzi Oğuz Arık da.
Böylesi çevresi geniş bir simayken unutulmaya yüz tuttu Cemal Oğuz Öcal....
Doğduğu şehirde belediye başkanı akrabamız olduğu için isminin verilmesini rica etmiş ve bir sokağa adının verilmesini sağlamıştım fakat o bile yanlış yazılmış "Cemal Oğuz Ocak" olarak. Torunuyla görüşmüştüm o da bir başka alemde. Dedesinin şiirlerini capslock açarak facebookta yayınlamayı marifet bilmekten başka tuttuğu bir iş yok.
Hasılı hece ölçüsünü ustalıkla kullanan bu şair böyle giderse 1-2 asır sonra tamamen unutulacak ve meşhur sözdeki gibi adı unutulanca da "dünyaya hiç gelmemiş" olacak. Her ne kadar Hayyam "Ne mutlu bu dünyaya hiç gelmemiş olana" demişse de adı hala anıldığına göre Hayyam yaşıyor fakat Cemal Oğuz Öcal son demlerinde....
