"Şiir güzelse, o şey şiir değildir. Çünkü şiir dediğimiz şey, muhteşem olmak zorundadır." diyor, Ömer Demirbağ hocam. Bu yüzden İbrahim Tenekeci şiirleri tartışmaya müsaittir. Bir furya vardır edebiyatımızda; hani şiirindeki tek ciddiyet, ciddiyetsiz cümleler kurmak suretiyle, kelimelerle fingirdeşmek olan furya.. Onların anlatacak şeyleri yoktur. Afili cümlelere adamışlardır kendilerini. Bu yüzden, mısra diyemiyorum. Cümle diyorum. Sözgelimi; "Acılarımın kareköküne zıkkımpeki ektim ve artık bir ömür zıkkımın kökü yiyeceğim." Peh! Afiyet olsun domdomluk bonibon, pek şekersin! İbrahim Tenekeci furyadan münezzeh.. Onun anlatacak şeyleri vardır. Turgut Uyar misali, dümdüz söyler. Bakınız anlam bakımından demiyorum, şematik olarak söylüyorum... Şiirinde şiir tadından ziyade; edebiyat lezzeti vardır. Şiirin ne olduğunun karar mercii zatım değil elbette.. Zira yeryüzünde kaç tane şair varsa, adedince şiir tanımı vardır. Belki bu yüzden "bence" diyerek devam etmeliyim. Bence şiir, güzel sanatların en güzeli ve en estetiğidir. Güzel söyleme işidir. İbrahim ağbeymiz, güzel şeyler söylüyor. Nesir bazında da güzel şekilde söylüyor. Bu sebeple benim şiir anlayışıma denk düşmüyor. Bunu bir okur olarak telaffuz ediyorum, belirtmekte fayda var. Mest etmedikçe, kalp ritmini harekete geçirmedikçe, pars pençesi gibi kalbe inmedikçe, soluğu kesmedikçe ve hayret vadisinde avare edip gezdirmedikçe; söylediğimiz şey şiir dairesine teşrif etmiyor. Bir yönüyle şiir bunları karşılarken; diğer yönüyle şiir, derdi tekellüm ediştir. Ruhtan söyleyiştir. İbrahim Tenekeci'nin bir derdi var ve bunu ikrar ediyor. Muhatapları uslu insanlardır. Onlarla bölüşüyor mısralarını. Mahzun bir üslubu varken, zatından isyan şiirleri beklemek beyhude olur. Bir şeyler yapıyor kendi muhitinde. O muhitte yaptığı şeyin hakkını fevkalade veriyor.. Öyle güzel şeyler söylüyor ki; "artanı çiklet olarak değil, mısra olarak ver ağabey!" diyesi geliyor insanın. "Bir annenin elindeki pazar çantası/Bilmezdim nasıl büker bir babanın belini" diyor bir şiirinde. Bu gibi birçok mısraı da vardır. İbrahim Tenekeci'nin üslubunu gördükçe ve O'nun muhitini tanıdıkça; "evet!" diyorum, "bu mısralara ihtiyacımız var.." Zira onun şairliği; ulaklık meselesidir. Haber taşır ve haberdar eder. Olanları ve geçmişten kalanları anlatır... Özletir ve anımsatır. Şairin öncelikli vazifesi budur elbette. Sonrası protest şiir.. Eee artık onu da bir başkası yapsın.

Giderken Söylenmiştirİbrahim Tenekeci · Profil Yayıncılık · 20211,734 okunma

··

99 görüntüleme

Abdullah

@Abdllhh ·

29 Ocak 2021 00:37

Sana şiirin ne olduğunu mesaj atsam mesajıma geri döner misin?

2 önceki yanıtı göster

Oğuzhan Âsım Güneş

@Muunhasir ·

29 Ocak 2021 00:49

Ben de seni özledim yahu.. Dur sana şiirli mesaj atayım

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.