Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
9/10 puan verdi
Hepimiz; Yalnızız!
Edebiyat sahasında bir eğitim almadım. Bu sahada ki bilgilerim kısıtlı ve hatta kısırdır. Yavaş yavaş okumaya, anlamaya, kavramaya çalışıyorum. Karınca kararınca, elden geldiğince. Fakat ben; Ahmet Hamdi gibi, Yahya Kemal gibi, Peyami Safa gibi Türk edebiyatına ve düşünce dünyasına önemli katkılarda bulunmuş, çok önemli klasikler kaleme almış aydın kişilerin bir eserini bile okumamış, hatta geçtim okumayı bu isimlerden bihaber gezen kişilerin, edebiyatın sadece posasıyla, süsüyle, tıraşıyla ilgilendiklerini düşünüyorum. Bu sitede, herhangi bir kişinin profilinde bu isimlere rast geldiğimde yahut edebi meseleler üzerine bir kişiyle sohbet ederken Türk edebiyatının bu "çaplı" isimlerini duyunca çok mutlu oluyor ve karşımdaki kişiden hemen bir şeyler kapmaya çalışıyorum. Hele hele duyduğum bu isim, bugün bu incelemeyi yazmama vesile olan Peyami Safa ise. Lafı uzatmadan, hissiyatıma gem vurarak bir an önce incelemeye geçmek istiyorum. Yalnızız, Peyami Safa'nın son romanı. Hatta bana göre son şaheseri. Ruh tahlilleri konusunda Peyami Safa'nın ustalığını bilenler bilir, anlatmaya lüzum bile görmüyorum. Bu romanda da muazzam ruh tahlilleriyle beraber doğu-batı çatışmasını, madde-ruh ikilemini ele almış Safa. Aynı ev içinde yaşayan fakat birbirlerinden oldukça farklı mizaçlar ve zıtlıkları, üst kurmaca metin olarak romanda kendine yer bulan ütopik ülke Simeranya, Batılılaşma etkisinin beraberinde getirdiği ahlaki problemler romanın içeriğini teşkil ediyor. Romanın geneline vehim ve şüphe havası hakimdir. Bu haliyle de sayfa sayısı çok olmasına rağmen insanı boğmayan, okudukça daha çok düşündüren ve merak uyandıran bir kitap. Okurken, sanki bir sinemadaymış gibi hissettim ve hiç sıkılmadım. Zaman zaman kedimi roman karakterlerinin yerine koydum. Onlar gibi düşündüm, onlar gibi heyecanlandım, onlar gibi korktum. Okuduğum birkaç roman hariç, uzun süreden beri kendimi bu kadar kaptırdığım bir eser olmamıştı. Bu eser gibi, Türk edebiyatının önemli romanlarını, hikayelerini okumadan roman kaleme alıp basımevlerini zengin eden üçüncü sınıf romancı tipler, kendilerine bir örnek teşkil edecek eser ararlar ise, "Yalnızız" tam onlara göredir, biçilmiş kaftandır. Abartarak söylüyorum; bu roman okunmadan roman kaleme alınmamalı. Ustalık, popülerlik ya da kendini tatminden ziyade emek ve anlayış ister. Bu da bizden ufak bir serencam olsun. Bütün bunların yanında yayınevinin baskısı güzel, eski kelimeler günümüz Türkçesi ile açıklanmış. Dil ve akıcılık konusunda hiçbir sıkıntı bulunmamaktadır. Romanın ilk baskısında, "prolog" diye bir bölüm olsa da ikinci baskıda Üstadın isteği üzerine bu kısım romana dahil edilmemiştir. Ez cümle, Yalnızız'da insanı laboratuvardan kurtarma, onu varlık bütünü içinde kavrama cehdinin ruh tahlillerine kazandırdığı büyük derinlik ve insana açtığı yeni ufuklar vardır. "Romanın konusu insandır" diyen Peyami Safa, bu eserinde de iç dünyasını bir kere daha hayretle insanın gözlerine önüne seriyor. Muhakkak ama muhakkak okunması gereken, ne kadar erken okunursa o kadar faydalı olabilecek klasikleşmiş dev bir eser. Tanışmak bugüne nasipmiş. Haddim olmayarak, okumadıysanız okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar...
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.