Merhaba sevgili kitap severler. Sabahattin Ali'nin beni en çok etkileyen kitabına dair düşüncelerimi siz değerli kitapseverler için burada paylaşacağım. Kitabımızın baş kahramanı Raif; babasının isteği üzerine yurt dışına iş öğrenmek için gider. Burda gezdiği bir resim sergisinde bir portre fazlasıyla dikkatini çekmiştir. Raif henüz farkında değildir ama portredeki kadın onun bütün hayatini tesir altına alacak ve bütün insanlara olan bakış açısını değiştirecektir. Okuduğum zaman herşeyin zamana bırakılmasi , raif 'in maria 'nın her dediğine koşulsuz şartsız itaat etmesi beni aşırı üzdü. Oysa ne kadar masum ne kadar içten seviyordu onu. Böylesi masum ve güzel bir aşkın akıbeti neden sadece karşı tarafın insiyatifine bırakılıyordu. Akıcı bir dille anlatılan hikayenin sonu beni hem çok üzdu hemde oldukça şaşırttı. Insanlar en sevdiklerinin ihanetini yaşayınca bütün insanlığa olann inancini kaybediyor. Raif böylesi bir durumun en canlı örneğiydi. Ya da belki o böyle olmasını isterdi. Çünkü ben böyle bir yanılgı yaşayıp en sevdiğimi yok yere suçlamaktansa sanırım böyle olmasını yeğlerdim. Kitabı bitirdikden sonra hayat üzerine derin düşünceler dalmış olarak buldum kendimi. Neyi sorguluyorum ? Nasıl bir sorunun cevabını arıyorum bilmiyorum elimde olsa raif ve maria için yaşamalarını istediğim bir son yazmak beni belkide çok daha mutlu edecekti. Yasam düşündüğünüzden de daha kısa. Sevin kıymet bilin ... Başka bir kitap incelemesi ile bulusmak üzere . Sevgiyle kalın.

Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Mahzen Yayıncılık · 2019314,4bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hicran eda