Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İyi Niyetli İnsanlar İçin
Eskiden iyi niyetli olmak, daha doğrusu olmaya çalışmak çok basit görünürdü. Aşağı yukarı ne yapılması, ne düşünülmesi, ne düşünülmemesi gerek, bilinirdi. "Bilinirdi" demek fazla, böyle bir şey akla gelmezdi bile. Eskiden iyi davranışlar vardı, kötü davranışlar da vardı. İyi düşünceler, kötü düşünceler kendiliğinden belli olurdu. Örneğin, bütün benlikleriyle, var güçleriyle savaşa karşı olanlar vardı ( ben de bu türlü düşünenlerdenim); savaşı kabul eden, hatta özleyenler vardı. Böyleleriyle tartışmak bile yersiz görülürdü; bu ise, iyi niyet dışında atılmış ilk adımdı. Yada düşüncesini söylemek, özgürlüğüne yapılan en ufak bir kısıntıyı ortadan kaldırmak için canlarını tehlikeye koyanlar vardı (ben de onlardanım): Böyle bir kısıntıdan yana olanlar vardı. Prensip olarak, bir beyaz derili ile bir siyah derili arasında, bir Asyalı ile bir İngiliz arasında ayrım yapmaya yanaşmayanlar vardı; Onlarca hepsi insan, hepsi kardeşti (ben de bu düşüncedeyim); bunun tam tersine, şu ünlü formülü dillerine dolayanlar da vardı; "Dünyayı olduğu gibi değil de olması gerektiği gibi görmekten daha saçma bir şey olamaz." Bu çeşit insanlar, dünyayı olduğu yerde otlatmak için bu formüle yapışıp kalıyorlardı.
Toplumsal Dönüşüm YayınlarıKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.