ALTIN DA OLSA KAFES KAFESTİR
İnceleme başından sonuna kadar spoiler içeriyor!!!
KAFESTE BESLENEN BİR KUŞ GİBİ OLMAYACAĞIM
Kirke bir peri, bir prenses ya da kırılgan bir kristal bardak değil. Sürekli ötelenmiş, sürgün edilmiş, babasına gösterdiği sevginin ve saygının çeyreğini bile görememiş, eskiden küçük bir kız olan bir büyümüş bir kadın. Bir büyücü, bir cadı, sadece aşık ve ihanete uğramış bir kadın. Bir sembol Kirke. Ölümlü veya mitolojik olması farketmez, varolmuş tüm kadınların sembolü. Tüm kadınların şehveti, anneliği, öfkesi, acısı, koruyuculuğu, gücü ve dışlanmışlığı...
KAFESİN KAPISI AÇIKKEN BİLE UÇMAYACAK KADAR APTAL OLMAYACAĞIM.
Kabul edilmemesi, cinsiyetinin ayağına dolanması, ne yaparsa yapsın insanların teşekkür etmek, özür dilemek için bir erkek aramaları. Tüm bu adaletsizlik ve cinsiyetçilik arasından kafasını büyüleriyle yukarılara doğru uzatan özgür bir ışık Kirke...
"Kimin içinde ne olduğunu kimse bilemez bence."
Kitabı okumaya başladığımda Prometheus'tan bahsedildiğini görünce kitaba ara verip 
Zincire Vurulmuş Prometheus kitabını okudum. Eğer kitapta anlatılan mitolojik olaylara birazcık hakim olmak istiyorsanız siz de önce bu kitabı okuyabilirsiniz. Olayları daha iyi kavramanıza yardımcı olabilir.
"Yüreklerimizde gerçekte ne olduğu bilinseydi kaçımız affedilirdi?"
Kirke karakteri kitabın başlarında yenilmez ve ölümsüz tanrılar arasında çok az da olsa vicdanıyla biraz sivrilen bir karakter. Çünkü ölümlülerin acı çekmesine, Prometheus'un zincire vurulmasına içten içe sızlanıp duruyordu. Aşık olup ihanete uğrayana kadar daha duyarlı ve daha cıvıl cıvıl bir karakterdi Kirke.
"Bunca zamandır yünü olmayan bir dokumacı, denizi olmayan bir gemiciymişim.”
Kitapta konu ilerledikçe Kirke'nin büyümesine şahit oluyorsunuz. Acı çekmesine, tecavüze uğramasına, intikamına, anne oluşuna, bir ölümlüye aşık oluşuna, korumacılığına, yalnızlığına...
"Birinin gözünde bir kıymetim olsaydı, yalnız yaşamama izin verilmezdi zaten."
Tüm bu olaylar zincirinin içinde aslında Güneş'in kızı Kirke'nin hiç kimsenin kızı, annesi, karısı, kardeşi, ablası, kimsenin hiçbir şeyi olmadığı sonucu kalıyor elimizde. Çünkü yalnız kalmış, sürgün edilmiş, dışlanmış, sevilmeyen ama tüm bunların onu yıkmasına izin vermeyen güçlü ve zorluklar karşısında dimdik duran bir kadının öyküsü Ben Kirke...
Kendisine yeni bir dünya yaratan ve sınırlarını gücüyle, kadınlığı ve öfkesiyle çizen kederli ama kederini kendisine bile göstermeyen bir karakter. Kadının bir adı var bu kitapta. Ve adı Kirke...
"Ve bir gün, artık dünyaya bir an daha dayanamayacağım, diye düşündüm. Bunun üzerine denizin derinliklerindeki kadim bir tanrı seslendi: Öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap"
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.