Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dünyadaki sesler, sedalar usul usul azalıyor, sessizce yitip gidiyorlar. Onların yerine, çoğu yalnızca gurultu sayılabilecek kendi yarattığımız sesleri koyuyoruz. Dünya ahvali bu ya, ne acı! Sığırcıkların kış dansı yaparken gökyüzünde kanatlarıyla patırdattıkları şarkıyı işitememek. Şehirler öyle; yıllarca kafa patlatıp içten patlamalı motoru keşfeden insan, kulaklarında giderek daha yüce patırdayan gürültüye çoktan alıştı. Şikâyeti yok gözüküyor. Aklına esip de vapura binerse eğer, martı sesleri de varmış diyebiliyor. Martı insana yakın, çere çöpe alışkın bir hayvan. İnsanın atması gereken çığlığı martı atıyor belki de. Bari uzak vadilerde, ormanlarda kalsaydı vahşi sesler. Oralarda bile dozer homurtuları derenin şırıltılarının, çakalın ulumalarının, kuş cik ciklerinin yerini alıyor. Bu ıssızlık, bu sus pus, cıvıltısızlık iyiye alamet değil, ölüm sessizliği derler ya hanı, işte tam o söze uygun.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.