Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

246 syf.
7/10 puan verdi
Değil aşkta, hemen hiçbir şeyde ümide yer sebebe lüzum kalmadığı zaman köstebek-toprak metaforu devreye girer. Yeni yollar aranır. Toprak eşelenir. Darbeler indirilir. Böyle bir çabayı sezmek iyi geldi. Çünkü Sedat Anar, Türkiye'de doksanların sonlarına denk gelen ilk nüveleri ve bugün hemen her kentte muadili bulunabilen sokak müziğine edebiyatı ve tasavvufu hevesle, istek ve iştahla kazandıran nadir santurilerden. Santurî, evet, çünkü edebiyat ve tasavvufun bir aradalığı, doğrusunu kendisi bilir ama, bir meşk hâline dönüşmesini santurla tamamlamış. Yani eşyanın hakikatiyle. Hakiki eşyayla. Dolayısıyla bizler kitapta Halfeti'nin bir köyünden Ankara'ya, oradan da İran'a ve tekrar vatana uzanan bir anlatının samimiyetini buluyoruz. Üstatlardan, İbn-î Arabî'den, Mahzuni Şerif, Metin-Kemal Kahraman'dan; Mihemed Şexo, Ciwan Haco, Şiwan Perwer'den, sesten ve sözden, Kardeş Türküler'den alıntılar, bahisler, referanslar da buluyoruz. Bir santurînin ihlâslı notları. Ümide yer, sebebe lüzum bırakan notları.
Sokaknâme
SokaknâmeSedat Anar · İletişim Yayıncılık · 2018118 okunma
·
174 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.