O zaman sıkıntıları değil, geride kalan güzellikleri aklıma getiriyorum, işte bu bakımdan da anneme hiç mi hiç benzemiyorum. İnsanın içine sıkıntı bastı mı onun öğüdü şu: "Şu anda dünyada neler oluyor bir düşün de onların içinde olmadığına bir ye bin şükret!" Bense diyorum ki: "Dışarı çık, tarlalara açıl, güneş ışığı sinsin tenine, koş, oyna, içeride uyuyakalmış mutluluğu uyandır. Tanrının aydınlığına yönelt yüzünü! Çevrende, içerinde sömüremedikleri, ezemedikleri güzellikleri düşün, düşün de mutlu olunabileceğini gör!" Annemin öğüdüne akıl erdiremiyorum. Değil mi ama; siz de o sıkıntıların içine atıldıktan sonra ne fayda? Sıfırı tükettiğinizin resmi. Tersine, ne olursa olsun insanın içindeki güzellik kaynakları kurumuyor. İşte o size yardımcı olabilir. İşte o zaman kendinize geleceksiniz, Tanrı'ya kavuşacak, dengenizi bulacaksınız.