Bu kitap bir kez daha siyahın beyaz, koyunun kurt olabileceğinin göstergesi. İnsanların takdir ettiği, gönülden bağlandığı, saygı duyduğu şeylerin perde arkasına bakıldığında, zannedilenin aksine utanılası bir cifeden ibaret olmasını okuyoruz. Kısaca bahsedecek olursak kitap bir kasabada geçiyor. Bu kasabadaki insanlar, her ailedeki en büyük çocuklara çok değer veriyor, onlara kahraman gözüyle bakıyorlar. Ortanca ve küçük çocukları umursamıyorlar. Her zaman öncelik en büyük çocuklara veriliyor. Buradan bakıldığında küçükler eziliyor, evin en büyük çocuğu da sanki Cennet'te yaşıyor. Ta ki büyük çocuk 14 yaşına basana kadar. Bütün bu ilgilerin sebebi, büyük çocukların 14 yaşına girdiğinde, hâlâ devam ettiği zannedilen savaşa gönderilmeleri. Savaşa gittiği zannedilen çocuklar bir daha asla dönmüyor. Bu kasabadaki bir ailenin ortanca çocuğu olan Maggie ise her daim arkaplana itilmekten bıkmış ve kendisini insanlara ispat etmek için kurallara karşı gelmek pahasına bir şey yapmaya karar verir. Fakat neye niyet neye kısmet :D Maggie, düşündüğü şeyi yapmaya çalışırken tahmin edemeyeceği bir şeyi öğrenir ve ilk başta insanlar onu ortanca olduğu için dinlemese de kendi başına bir yola çıkar. Kitap bir oturuşta bitecek kitaplardan. Gayet anlaşılır ve açık bir dile sahip olup, insanı sıkmıyor. Bu kitabı okurken aslında bilgisizliğin de insanlara neler yaşattığını gözlemliyoruz. Keyifli okumalar...

OrtancaKirsty Applebaum · Timaş Yayınları · 2021574 okunma

·

352 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.