Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
10/10 puan verdi
Cimri: ”adi, soysuz ve alçak”
Molière’in yaşadığı çağ bugüne dek Fransızların en mutlu saydıkları çağdır. 1622 Molière, Paris’te, rahat, hatta zengince bir evde doğuyor. Babası sarayın halıcıbaşısı, tutumlu bir tüccar, anası yine bir halı tüccarının, okuma yazması kıt, iyi giyinmesini sever kızıdır. Annesi otuz yaşında ölüyor. Dedesi sayesinde kolejde okuyor. "Molière çağında Paris’te tiyatro, edebiyatın şahdamarı olmuştu." Molière şanslıdır; refah bir dönem, iyi bir eğitim görmüş ve döneminde tiyatronun ön planda olması elbette onun yollarını açmıştır. Molière'nin sevdiğim özelliği ise aydınlarla halk arasındaki, sarayla şehir arasındaki ayrılığı gidermeyi amaçlaması, halkın gürbüz tiyatro eserlerini yukarıya, yukarının kültür değerini halka ulaştırmasıdır. Sadece o da değil, Molière hem yazar hem oyuncu, hem işveren hem işçi olmuş dolayısıyla da insanlığın her haline, her kılığına girmiştir. Bu yüzden her iki tarafı da görmüş, tanımıştır. Her iki safhada yer almış Molière iki tarafıda birbirine yakınlaştırır, aralarında bağ oluşturur. Molière’in başarısı, hayatı ve dönemi çok uzun olduğu için sadece bu kadarcığını değinmek istedim. Şimdi kitabımıza geçelim. Cimri kişinin bir paylaşımda bulunacağı zaman kendisinden sanki bir parça kopuyormuşçasına rahatsız olur. Cimriler denildiğinde ise elbette akla ilk olarak para sevdaları gelir. Para dediğime bakmayın, altın onların en vazgeçilmezi. Kitabımızın kahramanı Harpagon cimrimi cimri bir adamdır. Bütün varlığı, yaşama amacı paradır. Namus, ahlak, iyilik gibi erdemler paranın yanında hiçtir. Cimrilik onda hastalık haline gelmiştir. Her şeyde, herkesten şüphe eder, hiç kimseye güvenemez. Hatta parasını kasaya bile güvenmez çünkü kasalar hırsızlar için bir kolaylıktır. Hizmetçilerini az yemeleri için perhize sokar, atları çok yemesin diye onları bile aç bırakır, zavallıların ayağa kalkacak dermanı bile olmazdı. Çocuklarına zınlık koklatmaz. Ne kızına ne de oğluna bir üst baş almaz, açlıktan ölseler umrunda hiç olmaz. Çocukları ise elbette bu duruma çok karşıdır. Molière burada cimriliği abartılı halini gösterir ve bunun üzerine olaylar olur. Kitaptan bir ders çıkarma size kalıyor. Yani kitap cimriyi cezalandırmıyor, onun acizliğini gösteriyor. Siz cimriye bakınca ondan iğreniyor, nefret ediyor ve aciz görüyorsunuz böylelikle cimriliğin ne kadar kötü olduğunu ders çıkartıyorsunuz. Ben kitabın sonuna kadar acaba bu cimri yaşlı adamı ne bekliyor, nasıl bir sonu olacak diye bekledim. Peki sonuç ne oldu? İşte Molière'nin başarısı burada kendini gösterdi. Kitabı okurken yalnızca detaylara odaklanın ve fark edeceğiniz çok şey olacaktır. Çevrenizde illa cimri insan vardır, hatta belki sizde cimri olabilirsiniz. Şöyle de diyebiliriz 'paylaşmayı sevmeyen biri cimri olabilir' bunu biraz daha açarsak; para, mal, mülk vb. Maddi şeyleri paylaşmıyorsanız bu cimriliğinize işarettir. Yalnız cimriliği tutumlulukla sakın karıştırmayın. Tutumlu kişi doğru, gerekli ve israf etmeden harcar; cimri kişi asla asla harcamak istemez, özellikle gerekli şeylere harçama yapmaması dikkat çeker. Cimrilik kelimesinde ilginç bir noktaya değinirsek; kelime anlamı itibari ile Farsçada ”adi, soysuz ve alçak” anlamına gelir, cimri kelimesinden Türkçeleştirilmiş ve genellikle “pintilik, hasilik” manasında kullanılır. Farsça da ağır bir anlam içeriyor. Aşırı cimrilerde gerçekten bu anlamlar var. Hiç şüphesiz cimrilik insanı rahatlıkla alçaltır. Kitapta cimri adam kızına ve oğluna karşı takındığı tavır ve yaptıklarıyla kesinlikle ”adi, soysuz ve alçak” olur. Bu dönemde konu önemli değil, hatta yazarlar tragedyaya başlık bile düşünmezler. Onlar için önemli olan düşündürmek ve bir şeyler anlatabilmektir. Cimrinin giyimi olsun, konuşması, eylemleriyle yazar onu somut bir şekilde gösterir. Bunun yanı sıra aile bağıda ele alınır. Cimrinin kızı ve oğlu arasında ki ilişki ile bunu görmekteyiz. Yan konu olarakta elbette aşk var; cimri ile oğlu genç bir kıza aşık ama aslında bizim cimri kızın parasının olduğu düşüncesiyle evlenmek ister oysa oğlu gerçekten sevmektedir. Cimrinin kızı ise genç, yakışıklı bir adamı sever ancak cimri kızını para için zengin bir adamla evlendirmek istiyor. Burada gördüğümüz gibi aile bağı olacaktır. Söylemeyi unutmadan, bir takım gerçekler ortaya çıkacaktır. Not: bu gerçekler size saçma ve abartı gelebilir ama dediğim gibi detaylara odaklanın :) Okuğumda çok keyif aldım, kimbilir izlenmesi ne güzel olur. Umarım bir gün izlemekte nasip olur. :)) Ben kesinlikle bu değerli eseri tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200621,8bin okunma
··
816 görüntüleme
Neşe okurunun profil resmi
İyilik kötülükten üstündür, sevgi nefretten üstündür, bağışlamak kin tutmaktan üstündür. Veren el, alan elden üstündür. Paylaşmadığımız için yuvarlanıyoruz çukurun dibine. Hem de hep birlikte. Görebilsek... Cimri insana tahammülde hakikaten zorlanıyorum. Bazıları biriktirdiğinin sefasını sürememek lanetiyle doğmuş. Çaresi yok. Çok sevdiğim bu eseri iyi bir bakış açısıyla yorumlamışsınız. Keyifle okudum. Tebrik ederim. 🌸💐🌸
duha 人 okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim 🙏❤️ Değerli yorumunuz için ayrıca teşekkür ederim 🌼
kovulan adam okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş. Benimde denk geldiğim bir kitaptı. Aldım listeme. 🤲
duha 人 okurunun profil resmi
Kesinlikle oku😃 çok teşekkür ederim 🤗🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.