Çok doğru noktalara değinen bir inceleme olmuş, teşekkürler.
İnsanlar uzun yıllardır fast food tuzağında. Çok yemek yemek, haz odaklı yemek, geceyi gündüze karıştırarak tam anlamıyla tüketici olmak, dolayısıyla talebin artması ve hileli üretim, kâr getirmesi için yapıları bozulan birçok gıda bu çağın gerçeği. Başta karaciğer olmak üzere mide bağırsak sistemini bozan, kalp damarlarını tıkayan, uzun vadede unutkanlığa sebep olan, insanı hantallaştıran, depresif bir ruh haline sokan, bütün hormonal dengenin bozulmasına yok açan birçok sözde gıda maddesi ve katkı maddeleri var. Eğer bir ürünün içinde tatlandırıcı varsa, hani şu aspartam ama anlamayalım diye E962 ya da artık hangisi denk gelirse bu E900 küsurların olduğu maddeler uzak durun! Şekerden kaçanların tercihi olan bu madde, karaciğeri bozuyor. Sırf tatlıymış hissini almak için değer mi? Bir ara Soner Şef denen kişinin beni hayrete düşüren açıklamasıyla Çin Tuzu diğer adıyla Mono Sodyum Glutamat güzellemesi yapıldı, yine vücudu şaşırtarak algıyı bozan bir madde, uzun vadede çok değil 1 sene boyunca sık sık tüketin de bakın ne oluyor? Kötü hücreleri besleyerek kansere kapı açan glikoz şurubu ve bence diğer arkadaşları da fruktoz ve mısır şurubu olan gıdalar, olmayanı zaten bir elin parmakları kadar, asla ama asla eve sokulmaması gereken ürünlerdir. Bunların hepsi bizlerin talebiyle düzelir. Yeter ki marketlerde alımı durduralım. Sağlığı bozan, insanı aşırı yemeye ve haz odaklı beslenmeye iten bu maddelerin olduğu ürünler helal olabilir mi? Alkolden ne farkları var? Sağlığı bozan her şey haramdır.