Bazen okuduğunuz roman sizi çok derinden etkiler, kurtulamazsınız bir türlü o etkiden. Şu sıralar İtalya'da yayınlanıyor olan
İstanbullu Elefteria da insanı derinden etkileyen bir roman. Bir an sinemaya uyarlansa dedim çünkü
Kemal Yılmaz öyle bir kaleme almış ki her şey önünüzde akıp gidiyor. Ve romanın içinde geçen Zeki Müren'e ait Benim Güzel Manolyam şarkısı romanın ana karakteri Magnolia'yı tamamlamış. Yorumlardan birinde kitabı okurken bu şarkıyı dinlemenizi öneririm demiş evet bu romanı okuyun, kahvenizi alın ve Zeki Müren'in o muhteşem sesinden şarkıyı dinlerken
İstanbullu Elefteria 'da anlatılanları hissedin.
Roman geçmişe gidiş dönüşler yaparak 1955 yılının 6-7 Eylül olayları ve o olayların insanlar üzerindeki etkisini anlatmakta. İşte Elefteria da İstanbul'da yaşayan bir genç kız ama o yıllar Demokrat Parti iktidarı olan dönemler...
Siyasi çıkarlar için yerlerinden yurtlarından edilenler bir yana, kandırılıp kendi halinde yaşayan, komşuluk ettikleri, alışveriş yaptıkları İstanbullu Rumlar, hepsi ajan ve düşman diye kışkırtılanlar öteki yana. Nefret, cehalet, ırkçılık bir araya geldiğinde ne kadar korkunç şeyler olabileceğinin ilk uygulaması 6-7 Eylül 1955. Ve
İstanbullu Elefteria bunları anlatırken. Komşuluk, vefa, sadakat, arkadaşlık , sevgi gibi insani duyguları da İNSANLIK adı altında karşısına koymuş.
Son derece akıcı ve merak ettiren bir üslup ile yazılan
İstanbullu Elefteria birkaç saat içinde okuyacağınız bir roman; çünkü bırakamıyorsunuz....