BORÇLU
Hoca, bir ara, zeytin satmaya heveslenmiş. Bir küfe zeytin alarak pazarda satmaya başlamış. Kadının biri zeytin küfesine yaklaşıp fiyatını sormuş ve zeytini pahalı bulmuş.
Hoca:
“Hele bir tane ye de tadına bak!... “ demiş. Kadın: “Baksam ve beğensem bile peşin para ile alacak değilim.” deyince, Hoca:
“Canım sen yabancı mısın? Rahmetli kocanla dostluğumuz vardı. Ne olacak, sonra verirsin parasını! Lakin şu zeytinden bir tane tat da gör!..” demiş. Kadın ise nazlanmakta devam etmiş:
“İmkânsız, bugün oruçluyum. Üç yıl önce Ramazan’da hastalanmıştım da bir hafta oruç tutamamıştım. Bugünlerde o borcumu ödüyorum.”
Bu söz üzerine Hoca, başını sallamış:
“Haydi, güle güle git! Ben vazgeçtim bu alışverişten. Zira Allah a olan borcunu üç yıl sonra ödeyen bir kimse, kulun zeytin borcunu kim bilir ne zaman verir!... “