Nasreddin Hoca (d. 1208 - ö. 1284), (Osmanlı Türkçesi: نصر الدين خواجه , Arapça: نصرالدین veya جحا, Farsça: ملا نصرالدین) Orta Çağ döneminde Akşehir ve Konya'da, Selçuklu veya Osmanlı Devleti[1] döneminde var olduğuna inanılan mizah figürü. Nasreddin Hoca, komik hikayeleri ve fıkralarıyla hatırlanan ve aynı zamanda popülist bir filozof olan bilgeydi. Kendisi çoğunlukla hazırcevaplılığı ile tanınır.
Arkadaşlarından biri Hoca ya sorar: “Hoca, dünya kaç metre?”
Tam o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından. Hoca onu göstererek:
“Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!..”
Nasreddin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir ahbabı burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Sonra:
– Hocam, Allah aşkına söyle, demiş, haklı değil miyim?
Hoca ne yapsın?
– Haklısın, demiş.
Ahbabı sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Onun hemen arkasından hasmı gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da Hoca’ya sormuş:
– Haklı değil miyim?
Hoca:
– Vallahi çok haklısın, demiş.
Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan Hoca’nın karısı bu işe şaşırmış kalmış.
– Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu?
Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp:
– Hanım, demiş. Galiba sen de haklısın.
Nasreddin Hoca’ya bir gün yaşını sormuşlar. Hoca “45” demiş. Aradan 5 sene geçmiş. Hoca’ya yine yaşını sormuşlar yine “45” demiş.
“Hocam olur mu? 5 sene önce de 45 idin” demişler.
Hoca hiç bozuntuya vermemiş:
“Erkek adam sözünden dönmez.”
Nasreddin Hoca, bir gün pazarda dolaşırken, bir papağanın on altına satıldığını görünce hemen eve koşar ve hindiyi getirip satışa çıkarır. Fiyatını soranlara;
Yirmi altın, deyince, etrafındakiler başlarlar gülmeye:
- Aman Hocam! derler. Bir hindi hiç yirmi
altın eder mi?
Hoca:
- Yahu, siz ne acayip adamlarsınız! Az önce ufacık bir kuş burada on altına satılmadı mı? Evet ama o papağandı Hocam. Marifeti
vardı. Konuşuyordu. Hoca cevabı yapıştırır: -Bunun da marifeti var arkadaş! O konuşursa
bu da düşünür...
Kitabı yıllar önce okumuştum o kadar eğlenceli gelmişti ki gülmekten okuyamadığım bir kitap olmuştu kesinlikle okuyun pişman olmayacaksınız :)
Keyifli Okumalar...
Yakın bir zamanda öğrenmeye başladığım Osmanlı Türkçesi için giriş seviyesi, matbu mahiyette bir okuma metni ararken denk geldiğim kitap bu oldu. Nasreddin Hoca (Farsça’daki hâce kelimesinin dilimizdeki kullanımı hoca şeklindedir) fıkralarını uzun süredir sorunsuz bir şekilde derlenmiş bir kaynak vasıtayla okumak istiyordum ki arayışım bu kitapla
Mizah kategorisinde okuduğum ilk kitabın; küçüklüğümden beridir hayatımda yer edinmiş mizah kahramanı hocamızın , fıkralarıyla donatılmış kolektif eser olması mükemmel oldu.
Kitapta verilen bilgilere göre Nasreddin Hoca- gerçek adı Nasrüddin Hoca Nusrat'tır (bu bilgi kitapta geçmiyor)- Sivrihisar'ın Horto köyünde dünyaya gelmiştir. Arapça ve din bilgilerini babasından öğrenip, Kur'an'ı ezberlemiştir. Sivrihisar ve Akşehir'de köy hocalığı, imamlık, müderrislik, kadılık yapmış.
Okuduğunuzda Akşehir'e birçok fıkrasının içerisinde denk geleceksiniz zaten .
Bunun haricinde Osmanlı Döneminde yaşamış olan ünlü seyyah Evliya Çelebi'de Nasreddin Hoca için ; " Fazilet sahibi olup, hazırcevap, keramet sahibi, filozof, din ve dünya işlerini birlikte ve eksiksiz yürüten büyük bir zat idi. " diye dile getirmiş.
Zaten fıkraları ile karşı karşıya geldiğinizde zekâsına ve verdiği cevaplara hayran kalacaksınız.
Bu bilgiyi de ekleyeyim, fıkraları sadece Anadolu sınırları içerisinde kalmayıp Batı dillerine de çevrilmiştir.
Bu büyük efsanevi kahramanın nükteli cümleleriyle buluşup sizlerde gülmek istiyorsanız hemen okumaya başlayın derim.
Kahkahalarımız eksik olmasın... (: