Siyahi bir kız çocuğu, derisinin renginden nasıl kurtulabilir? Kurtulamaz değil mi! Peki ya gözlerinin renginden, onlardan kurtulabilir mi? Cevabınız yine hayır olmalı! Şöyle sormam gerekirdi belki de; ‘Neden bir çocuk 11-12 yaşlarında bir kız çocuğu şeker, sakız, çikolata, ne bileyim oyuncak bir bebek ya da yepyeni kıyafetler istemek yerine neden yalnızca gözlerinin mavi olmasını ister?' Oyun olsun diye mi, asla! Farklılık olsun diye mi pek sanmam. Pecola her gece dua ediyor… Sürekli hem de. Gözlerinin mavi olması. Çünkü Mavi gözlü olursa hayatındaki bütün olumsuzluklar bir anda ortadan yok olacaktır. Herkes tarafından sevilen ve beğenilen biri olacaktır! Çünkü insanlar ancak o zaman ona değer verecektir. Ancak o zaman bu kızı görebileceklerdir. Ancak o zaman güzel olduğunu düşüneceklerdir. Kitap da Pecola'nın bu şekilde düşünmesinden ırkçılığın ne kadar ileri boyutlara tırmandığını anlayabiliriz. Dokunaklı ve acıklı bir dille Morrison bu ayrımcılığı çok iyi yansıtmış. Ve yazarımızın ilk kitabı olma özelliği taşımakta. En Mavi Göz. Pecola'nın iç burkucu hikayesine davet ediyorum sizi. Bu hikaye de neler mi bekliyordu sizi? Neler yok ki! Irkçılık ve yine bu ırka dayalı güzellik(!) anlayışı, sevgi ya da sevgisizlik mi demeliyim, aile, dışlanmışlıklar, ayrımcılıklar, hor görülmeler, çocuksu saflıklar, dostluk, arkadaşlıklar, ensest, kadın-erkek ilişkileri ve din sorgusu ile ilgili kavramlar... Akabinde gelişen bireysel ve toplumsal travmalar.. Kitap 4 bölüme ayrılmış -Sonbahar, Kış, İlkbahar, Yaz- bu süre zarfında Pecola ve diğer bireylerin yer yer içimizi burkacak, yer yer de midemizi bulandıracak, insanlığımızdan utandıracak bir kurgusuyla aslında kurgudan ziyade gerçekler demek daha doğru gözler önüne serilmekte. Etkileyici bir kitaptı. Okunmasını tavsiye ederim. Kitap dolu günleriniz olsun..

En Mavi GözToni Morrison · Can Yayınları · 20121,970 okunma

·

74 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.