Sen öyle pürüssüz bir aynasın ki, bana eski dostlukları çağrıştırıyorsun... Hani gözüne baktığın an acısını, kaygısını, üzüntüsünü, sevincini, kaynağına varıncaya kadar tartabildiğin, içi dışından görünen, insani yüklerinden kurtulmuş...
Yüreğinin son meteliğini de dostunun gülüşüne sarfedenler var ya hani... Nerede olursa olsun hüznü içimize taş gibi oturan, hıçkırıkları boğazımızı yakan dostlar... Rabbim onları başımızdan eksik etmesin...
"Sevdiklerinizin yanı sıra, sizi sevmeyenleri de sevmeyi deneyin. Endişe etmeyin, sustuklarımız Allah’ın katında duyuluyor." demişsin ya hani...
Şu satırlar medreselerde okutulsa yeridir...
Sen bizim için her daim tebessümsün, kalbin hep gülsün emi...