YALNIZ HATTA YAPAYALNIZ büyük hikâyeci Sait Faik Abasıyanık’ın sıkıyönetim mahkemeleriyle, sivil polislerle, ucuz Rum kızlarıyla, büyük aşklarla, derin yalnızlıklarla, meyhane masalarıyla, kıraathanelerle, arka sokaklarla, denizle, martılarla, balıkçılarla, sigara dumanıyla, hayal kırıklıklarıyla ama en çok da yazma tutkusuyla dolu, naif anlatımlı, sürükleyici bir dönem kitabı... Okurken elinizden bırakamayacağınız, Sait Faik Abasıyanık’ı yeniden keşfedeceğiniz, 1940’lı yılların siyasi havasını derinden koklayacağınız, sürükleyici kurgusuna kapılıp gideceğiniz bir roman... (Arka kapaktan) 2018 yılında okuma grubumuzu Sakarya'da kurduğumuzda (@guleryuzluokumalar); 'Sakarya'lı yazarlar' buluşmalarımızın ilk konuğuydu Sait Faik. Şehrin edebi anlamda en ünlü simasıydı ve bizler neredeyse tüm külliyatından seçmeler okumuştuk hem de siyasi sebeplerle 25 yıl kendi şehrinde ihmal edilmiş (Şehirde önceden adına yapılan park ve büst bakımsızlıktan harap, belediye kütüphanesine başkasının ismi verilmiş, kültürel anmalar ile belediye edebiyat kurslarında dahi geçiştirilmiş ve adına edebiyat ödülü vermek 2021'e nasip olmuş bir şehir) yazarın yadediyorduk, dile kolay! Grubun moderatörü olarak ben ise, Adapazarı ile özdeşleştirebilmek adına hakkında bir akademisyen tarafından yazılan #saitfaikinsakaryası eserini baz almış ve hayatı dahil edebi kişiliğine, önemine deginmiştim haftalardır. Bu güzel kitaplar vesilesiyle de yeni sayfa formatım sekteye uğrayacak da olsa, arka arkaya paylaşımla (tek şiir kitabı dahil) "Sait Faik üçlemesi" yapmaya karar verdim aniden. Yaşadığı gibi yazan, edebiyatın 'çöpsüz üzüm' lakaplı, bireysel damarın halen en önemlisi yazarının hayatının belli dönemini bir roman formunda düşünmek oldukça iyi hatta yazarı anmak adına da güzel fikir. Cinselliği bile sorgulanabilen (en ünlü sanatçıları eşcinsel olabilen bir ülkede!) fakat hikayeleri ile şiirlerine yansıttığı aşık olduğu kadınlarla bilinen bir yazarın özel hayatını dile getirebilmek, yaşadığı hüsranların sebebini anlayabilmek ancak bir kadın yazar tarafından dile getirilebilirdi ki; bu açıdan son derece başarılı bir eser. #andregide 'den etkilenen, #orhanvelikanık #rıfatılgaz #salahbirsel #sabahattinkudretaksal #abidindino #bedrirahmieyüboğlu #aziznesin yakınları dahil neredeyse tüm edebiyat dünyasıyla dost ama yalnız bir adam. Yazları Burgazada kalan mevsimlerde Beyoğlu dahil İstanbul'un arka sokaklarında sürekli gezen, gözlemleyen, tüm pisliklerine şahit, akşamları bildiği tüm mekanlarda ağzında Yenice sigarası ve rakısını içen, aralarda özgün üslubu ve her zaman taşıdığı sarı defterlere çakısıyla yonttuğu kurşun kalemiyle muhteşem kısa hikayeler yazan biri. Dışarıdan bakıldığında, bir burjuva çocuğu olarak çalışmayan, aylak ve bohem hayat süren bir yapayalnız. İçeriden bakıldığında ise, yaşananlar karşısında hissettikleri BELKİ de bu kitapta. Bu kadar eğitimli bir entellektüelin görgüsüz Rum kızlarıyla (Aleksandra ve Eleni) yaşadıkları, edebiyat çevrelerinde başta faşist eğilime dönen #peyamisafa ve kıskanç yazarlarca küçümsenir elbet hatta yakın dostları 'cehaletin mutluluğu' derler bu duruma ancak noktayı, bir gece fena kavga ettiği Eleni'den sonra uğradığı Mina Urgan koyar: Paylaşmak için değil savaşmak için seviyorsun kadınları, kendinden alamadığın intikamı onlar alsın istiyorsun, bu sevmek değil ki. En son noktayıysa, bu kitap koyacaktır: Kadınlardan korkmaya başladığı gün annesinin evi terk ettiği gün olmalıydı ! Röportajların bile hikayelerden iki misli değerli olduğu dönem edebiyat dünyasında (şimdi ücretsiz!) emeklerini bedavadan dergilere satanlara kızıp yazarlıkla geçinebilmek hülyasında ve elindeki asabiyet raporuyla askerlikten yırtabilen bu adam; komik sebeplerle yıllarca sıkıyönetim mahkemelerinde sürünme halleriyle aşkları içinde yoğrulmuş hayata bakış açısını, pek çok eserdeki bilgilerle kurgulanmış bu harika romandan okurken hem gülme hem de ağlama modunda olacağınız kesin. Son sözler Sait Faik ve yazara: Yıl 2021 ve eserde de bahsi geçen, beş biraya satabildiğin romanların günümüz Türkiye'sinde, yarım biraya satılıyor ve bazıları senin 70. ölüm yıldönümünü bekleyip Darüşşafaka'ya bağışladığın teliflerin düşmesini bekleyebiliyor, koca Sait! Ve çok önem verdiğim bu yazar için hassasiyetini güzel bir kurgu ile yaptığı kadınca dokunuşlarla, #saitfaikabasıyanık 'ı oldukça başarılı aksettiren bu kitabın yazarı @ozlem_esmergül ; keşke 2018'de bu romanı okumuş olsaydım:( Kaçırmayın...

Yalnız Hatta YapayalnızÖzlem Esmergül · Destek Yayınları · 2018497 okunma

·

57 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hayat Bu