Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İtalya'daki kölelerin sayısı artık çok yüksekti, belki de toplamda nü­fusun üçte birine denk düşüyordu ve bu sayı, Güney'in bazı bölgelerinde yarıya yakındı. Maden ve taş ocaklarında, kamusal inşaat projelerinde, arenada, genelevlerde ve zenginlerin evlerinde hizmetçi olarak çalıştı­rılmalarının yanı sıra, çok yüksek ve giderek artan sayılarda toprağın işlenmesi için de kullanılıyorlardı. Bir zamanlar Gracchus için oy vermiş ya da Marius'un yanında yürümüş özgür İtalyalı köylülerin yerine ge­çen köleler, esasen müflis çiftliklerin yutulmasıyla oluşturulan büyük ve orta ölçekli arazilerde çalışıyorlardı. Birlikte yatıp kalkan, vahşi şekilde ezilip aşırı çalıştırılan, ama sık sık ailelerine, çiftliklerine ve artık kay­betmiş oldukları özgür bir yaşama ilişkin canlı hatıraları olan bu köleler, potansiyel olarak devrimci bir sınıf oluşturuyordu. İmparatorluğun her köşesinden getirilmiş olmalarına rağmen, pek çoğu Doğu'dan gelmişti ve orada konuşulan Yunanca genel olarak kölelerin ortak dili olmuştu. Dahası pek çoğu eğitimliydi ve daha önce küçük memur ya da eski asker olarak çalışmıştı. Siyasi ve askeri örgütlenmeye dair temel bilgileri bu­radan kaynaklanıyordu. Köle isyanının patlak vermesi için ihtiyaç duy­dukları tek şey parlak bir liderliğin fitili ateşlemesiydi. Şimdi bunu Ca­pua'daki ilk kaçışa liderlik etmiş olan eğitimli bir gladyatör sağlamıştı: Spartacus isimli Trakyalı eski bir asker. Bir yıl içinde, bütün İtalya isyan­la sarsıldı. On binlerce kişi Spartacus ile birlikte Napoli Körfezi'nden Po Vadisi'ne doğru ilerledi ve üzerlerine gönderilen pek çok Roma ordusu ezildi. Roma nemesis ile yüz yüze gelmiş gibi görünüyordu. Savaşlarının milyonlarca kurbanını İtalya'daki arazilerde köle olarak çalışmak üzere getirmişti ve şimdi köleler sırtlarını keskin bir öfkeyle efendilerine dön­müştü. Savaş gerçek anlamıyla eve gelmişti. Dahası, isyanın daha da yayılma ve başka yerlerdeki mücadelelerle bir­leşme tehdidi de söz konusuydu. Takipçilerinin Alp geçitlerini aşıp eski yurtlarına dağılma fikrini terk etmesi üzerine MÖ 72'de yeniden güneye ilerleyen Spartacus, gemilerini ordusunu Sicilya'ya geçirmek için kullan­mak ve bir kuşak önce burada yanan köle devriminin ateşini yeniden can­landırmak üzere korsanlada anlaşma yaptı. İspanya'daki Sertorius'u, İtalya ve Sicilya'nın kölelerini, Doğu Akdeniz'in korsanlarını ve Asia Minor'un Yunanlarını ortak bir Roma karşıtı cephede birleştirebilecek bağlar kuru­luyordu. MÖ 74-71 yılları imparatorluk tarihinin en tehlikeli dönemleri arasındaydı. Krizin, on yıl önce Sulla tarafından tesis edilen senatörlerin iktidarı için ölümcül olduğu kati suretle ortaya çıkmıştı.
··
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.