Gönderi

108 syf.
·
Puan vermedi
Oğuz Atay olur da eserinde yolunu kaybetmiş hayata ucundan kıyısından tutunmaya çalışan, tutunamayan insanlar olmaz mı? “Oyunlarla Yaşayanlar” devlet tiyatrolarında da sahnelenmiş bir tiyatro eseri Oğuz Atay’ın. Coşkun Ermiş, emekli tarih öğretmeni. Oyunlarına kendini kaptırmış, erkenden emekliye ayrılmıştır. Aslında hep gülünç duruma düşme korkusuyla sığınmıştır bir şeylere, evliliğe, oyunlarına .. Başka türlüsünü yapamazdı. Oyunları ölüm kalım meselesiydi onun için. Bunalımdaki aydını işliyor. Yaşamadan yaşamaktan usanmış aydını. Meyhaneleri ithal bunalımlarla dolduran aydın kişiyi. Halkı ile arasına duvarlar örmüş aydını... Şöyle diyor aydınımız: “Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun? Neden az gelişiyorsun? Niçin bizden geri kalıyorsun? Bizler bu kadar çok gelişirken geri kaldığın için hiç utanmıyor musun? Hiç düşünmüyor musun ki, sen neden geri kalıyorsun diye durmadan düşünmek yüzünden, biz de istediğimiz kadar ilerleyemiyoruz. Bu milletin hali ne olacak diye hayatı kendimize zehir ediyoruz. Fakir fukaranın hayatını anlatan zengin yazarlarımıza gece kulüplerinde içtikleri viskileri zehir oluyor... Ey şu fakir milletim! Aslında seni anlatmıyoruz. Sefil ruhlarımızın korkak karanlığını anlatıyoruz. İşte onun için sana yanaşamıyoruz. Senin yanında bir sığıntı gibi yaşıyoruz. Hiç utanmıyor muyuz? Hiç utanmıyoruz.” S:51 Tutunamayanlar’da içimize işleyen Selim ve Turgut’a da bir selam çakıyoruz burada elbette gülümseyerek. Bu kısacık eser için uzun uzun konuşulabilir elbet. “Biliyorsunuz üstad, bizde gerçeği bulanlar artık hiç konuşmazlar.” S:48 diyor ya biz de gerçek bir eseri bulmanın ve okumanın verdiği keyifle susalım artık:) “ İnsan kardeşlerim! Hepinizi seviyorum. Dünyanın hiçbir yerinde artık böyle heyecanlara tesadüf edilemiyor.” S:44 dedirtiyor kahramanlarına Oğuz Atay. Uzak kalmayın siz de. Keyifli okumalar.
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209,2bin okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.