VIII. yy.'ın başlarında dünya iki büyük gücün elinde kutuplaşmıştı. Bir yanda Hristiyanlık, öte yanda da Müslümanlık vardı. Her iki grubun ideolojik doktrinleri, kuvvet politikası ilkelerine göre işliyor, klasik propaganda yöntemleriyle ikna ve fetih yollarıyla inançların yayılmasına çalışılıyordu.
Hazar İmparatorluğu bu dönemde üçüncü güç görünümündeydi.