Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

68 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
ORIENT EKSPRES İÇİN NEREDEN BİLET ALABİLİRİZ?
Doğu Batı sorunu yalnızca bizim edebiyatımıza özgü bir sorunlar yumağı değildir aslında, Rus edebiyatında da benzer bir tartışma söz konusudur. Bütün bir 19. yüzyıl romanı daha sonra şiddetlenecek bu tartışmanın ilk alevinin yakıldığı metinlerle doludur. Çünkü o yüzyılla birlikte zihinler değişmekte, imparatorluklar çökmekte, dünyanın Ingiliz-Yahudi medeniyeti ekseni de azar azar Amerika'ya kaymaktadır. 20. yüzyılda yaşanan iki büyük savaşla birlikte ise artık edebiyat nehri yatağından taşacak, modernizmin alevi her yanı saracaktır. Bizde yaşanan durumsa ancak müthiş bir arada kalmışlıkla izah edilebilir. Batı'ya giden Türk aydınları, her şeyden önce kendilerini bir imparatorluk münevveri olarak görmekteydiler. Ve çok doğal olarak da Batı'ya karşı bir "aşağılama" hissi vardı içle- rinde. Öte yandan bu his Osmanlı'nın yıkılmasıyla birlikte bir komplekse de dönüştü ne yazık ki. Yahya Kemal'in Nev Yunanilik'ten yola çıkarak şiirlerinde dillendirdiği tarih bilincine varması bu kompleksledir, Attila İlhan'ın daha ilk eserlerinden itibaren peşine düştüğü yerlilik arayışının altında bu kompleks yatar. Cemal Süreya mese- la Fransa'da geçirdiği uzun yıllardan bahsetmek bile istemez; zaten dönüşünde biriktirdiği parayla birlikte Chevrolet arabasını satarak o efsane Papirüs dergisini çıkaracaktır. Türk edebiyatı için Batı, sonra sonra kendi geleneği ile yaşadığı hesaplaşmada da maymuncuk işlevi görür. Mesela Mavi Anadolucular kendilerine Yunan mitolojisinden bir geçmiş onarmak isterler. Sabahattin Eyüboğlu'ndan Azra Erhat'a uzanan bu yeni Anadolu, Halikarnas Balıkçısı ile birlikte bir şölene dönüşür. Ki Balıkçı en nihayetin- de Turgut ve Uluç Reis'i yazarak farklı bir yerlilikte demirleyecektir. Peyami Safa'da Doğu Batı sorunu en ateşli zamanlarını yaşar. Safa'ya göre Doğu ile Batı arasındaki mūcadele, insanın kendi nefsi ile savaşına benzer. O buhranı idrak ederek bir senteze varmamız gerektiği diskurunu kurar sürekli. Fatih Harbiye ile hız kazanan yolculuk, Sirkeci'den dünyaya doğru giden bir tramvaya binen Türk şiiriyle muhteşem bir limanın güvenli sığınağında rahat bir nefes alacaktır. Türk düşünce hayatı her şeyden önce Türk şairleriyle üzerindeki kompleksi atacak, özellikle 60'lı yıllardan sonra yazılmaya başlanan şiirimizle başka bir lisanın tekellüm edilebildiğini tüm dünyaya gösterecektir. Halit Ziya ile Tanpınar; köy romancıları ile Oğuz Atay ve sonradan günümüze uza- nacak olan çizgi ise şüphesiz büyük bir tartışma alanıdır. Nurdan Gürbilek'in dediği gibi; "Roman yazmak hem medeniliğin işareti, modernliğin göstergesi, yeniliği inşa edecek araçtır; hayranlık duyulan modele benzeme arzusunun ifadesidir; ama aynı zamanda yazara kendi etkilenmişliğini, model karşısında kendi yetersizliğini hatırlatan, bu yüzden de direnilmesi gereken tehlikeli bir rehber, bir yoldan çıkarıcıdır." Orient Ekspres'in büyülü yolculuğu gibidir Doğu Batı tartışması da, içinde çokça casus ve hafiye barındırır. Ki büyük medeniyet blokları arasında gidip gelen bir masal trenine benzer edebiyat. Bileti hangi perondan aldığınıza lütfen dikkat ediniz!
SabitFikir - Sayı 120
SabitFikir - Sayı 120SabitFikir Dergisi · Sabit Fikir Dergisi · 202128 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.