Anlatacak çok şey var lakin her okuduğum da içimde bir parça bırakıyormuşum gibi hissettim. Bu ülkenin, bir halka zindanlarda sebepsiz yere insanlara nasıl işkenceler yaptığını ve nasıl yapıldığını gözlerimizin önüne gelecek şekilde ve hayal edebileceğimizden daha fazlasını anlatmış... her sayfa da daha ne olabilir dedikçe başka başka şeyler çıkması, şunu bilmek gerek ülkenin tarihinde zülümler üstün de kara bile leke olduğu bilinmelidir. Kitapta işkence yapan kişilerle işkence gören kişiyle arasında geçen bir diyalog.
-“Biz biliyoruz, siz de biliyorsunuz ki ülkemizde bir Kürt sorunu yok. Hepimiz Türküz, kardeşiz. Öyle değil mi?
+sana soruyordu. Korkmasan gülecektin orada. Uzağa gitmeye gerek yoktu, zavallı annen bir kelime Türkçe bilmiyordu. Ve bay Kürt yok diyordu. Kürt yok! Güneş yok dermiş gibi, ay yok, yıldız yok dermiş gibi. Bir halk nasıl inkar ediliyordu?
Şuradan da anlaşıldığı gibi günümüzde hala bu bunun gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu kara leke her zaman nesiller boyu bu ülkenin üstünde olacaktır.