Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
Yalnız ölü balıklar akıntıyı takip eder
“Belki bir gün dünya güzel bir yer olur ya da olmazdı ama şimdi hayvanlara sıradan bir canlı için bile yaşanmayacak bir yer olarak görünüyordu.” Bir çiftlik.. Öyle ki domuzundan köpeğine, tavuğundan koyununa, ineğinden atına, eşeğine, kedisine kadar aklınıza gelebilecek birçok hayvanın barındığı alelade gibi görünen bir çiftlik. Bütün mesele işte burada başlıyor. Bizim yeryüzündeki maceramızın, zorluklarımızın büyük bir kısmı da görünenin arkasındaki görünmeyeni bazen yok ya hatta ve hatta çoğu kez hiç fark edemeyişimizden doğmuyor mu zaten. İnsanlar gibi konuşan, düşünen, giyinen hatta ve hatta insana baş kaldırıp isyan eden hayvanların –ki bir domuz önderliğinde kitap sonuna kadar hep merak ettim ve hâlâ merak ediyorum bilen biri varsa lütfen yazabilir mi ‘neden domuz bir köpek ya at eşek değil de neden domuz yani?’- ihtilalleri ile başlıyor kitap. Öyle ki kendilerini ezen ve sömüren bu insanların emri altına çalışmaktan sıkılıp özgürlüklerine kavuşmayı amaçlayan, bu nedenle de yönetimini devirip eşitlikçi –güyâ- bir toplum oluşturulmak isteniyor. İnsan demeden edemiyor yani; “Bi' Sherlock değilsin, ama fikir güzel Körkütük vakaların, obsesif hataların..” İstediklerini başarıyorlar, bayağı bayağı tam teşkilatlı bir yönetim elde ediliyor, handiyse.. Hayvan Cumhuriyeti kuruluyor, Hayvan Kurulları, işte tavuklar için Yumurta Üretim Kurulu, inekler için Temiz Kuyruklar Birliği, sıçanlar ve tavşanların evcilleştirilmesi için Yabanıl Yoldaşların Yeniden Eğitim Kurulu, koyunlar için Daha Beyaz Yün Hareketi falan.. Öyle ki kendilerine ait bir bayrakları (yeşil renkli ve yine kendilerine has bir amblemi olan), 7 emirden oluşan bir bildirileri(tabi bu bildiriler görünmeyen varlıklar tarafından ya da kimliği belirsiz gizli güçler tarafından sürekli değişimlere ve ekleyip çıkarılmalara maruz kalıyor hayli tuhaf şekilde). Sonra ne oluyor peki? Bizim ‘Balbadem Diyarı oluyor ‘Tahtalı Köy Diyarı’, ‘Hayvan Çiftliği’ oluyor size ‘Hayvan Mezarlığı’, ‘Hayaller Paris Gerçekler Somali’ hesabına, oradan da ‘Gelen gideni aratır’a dönüveriyor. Eee kendi düşen ağlamaz. Zaman geçtikçe -iktidarlığın ya da önderliğin bir getirisi mi bu bilmiyorum, iki ayak veya dört ayak fark edilmeksizin herkesin başına geliyor çünkü, kaçınılmaz bir son gibi adeta- kurnaz ve iktidar düşkünü domuzlar, devrimi, ideali yolundan saptırıp insanların yönetiminden neredeyse daha baskıcı, daha zorba, daha acımasız, daha çıkarcı, daha fena bir diktatörlüğe dönüşüveriyor. Özellikle de sürekli çiftliğin sahibi insan olan yani Jones’in, eğer çiftlikteki hayvanlar önder domuzların söylediklerini yapmazlarsa geri geleceğine dair tehditleri bana bir Kibar Feyzo filminden ağanın tabiriyle “VALLAHA SATARAM KÖYÜ HA!” repliğini hatırlatmadı da değil. “Bazı kitaplar eşittir; Ama bazı kitaplar Öbürlerinden daha eşittir.” Bu çiftlik iki uçlu bir yergi mızrağı taşıyor diyor çevirmen Celâl Üster, kitabın sonunda yer aldığı yazısında ürkünç bir peri masalı benzetmesi yapıyor. <<Kendi yazgısını elinde tutamayan, kendini yönetenleri sorgulamayı aklından bile geçirmeyen araba beygiri Boxer, ‘kendi kuvvetlerinden haberdar olmayan yavrular’ın en çarpıcı örneğidir. “Daha erken kalkacağım, daha çok çalışacağım… Napoleon her zaman haklıdır!” demekten asla vazgeçmez. Ama sonunda, hastalanıp ıskartaya çıkarıldığında, at kasabını boylamaktan kurtulamaz. Kendisini ölüme taşıyan arabanın içinde, kapıya attığı umarsız çifteler, tüm hayvanların yitip giden umutlarını da yankılandırır. Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri beden ağırdır. Özgürlük, değerli olduğu ölçüde kırılgandır da…>> Kitap için çok rahatlıkla ve içtenlikle diyebilirim ki okuduğum eserler arasında ilk 5’de yer alacak kadar etkileyici, çarpıcı, sürükleyici, gerçekçi, eleştirist, ders verici, ibretlik okunması muhakkak gerekli tokat gibi yapıt işte diyebilirim. Aslında konuşmak ve anlatılmak istenen o kadar çok şey var ki ve de karakterleri için ayrı ayrı üstünde durulması gereken, sanıyorum ki o ayrıntılara da girersem gereğinden fazla uzun bir yazı ortaya çıkacak. En iyisi burada kesmek diyelim. Kitap hakkında yorum ve bilgilere, düşüncelerinize açığım. Bir de unutmadan kitabın aynı isimle bir de animasyon tarzı çizgi filmi mevcut ve en az kitabı kadar mükemmeldi. Linki de paylaşıyorum okuduktan sonra izlemesi de ayrı bir hazdı benim için. youtube.com/watch?v=cNkupwd... Vee kitap dolu mavi günleriniz olsun. Sağlıcakla. (:
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,3bin okunma
··
91 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.