Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ammar Bin Yasir (r.a), İslamiyeti kabul eden ilk 40 kişi arasındadır. Ammar Bin Yasir'in annesi Hz. Sümeyye ve babası Hz. Yasir, büyük işkenceler çekmiş, her ikisi de işkenceler altında şehit olmuş ve İslam'ın ilk şehitleri unvanını almışlardır. Ammar bin Yasir de Mekke döneminde çok ciddi işkencelere maruz kalmış ancak Medine'ye hicret ettikten sonra işkencelerden kurtulabilmiştir. Ammar Bin Yasir, Hicret'ten sonra, Mescid-i Nebevî’nin inşası sırasında büyük gayret sarfetmiştir. Herkes bir kerpiç taşırken onun iki kerpiç getirdiğini gören Resûlullah, Ammar'ın üzerindeki tozları silkeleyerek, “Vah Ammâr! Kendisini âsi (bâğî) bir topluluk öldürecek. Ammâr onları cennete çağırırken onlar ise Ammar'ı cehenneme davet edeceklerdir” buyurmuştur (Buhârî, “Ṣalât”, 63). Ammar Bin Yasir, Hz. Peygamber’in bulunduğu bütün savaşlara katılmış; Hz. Ebû Bekir devrinde ise Müseylimetülkezzâb ile yapılan Yemâme Savaşı’nda bir kulağını kaybettiği halde yiğitçe savaşmış ve dağılmak üzere olan İslâm ordusunu yeniden toparlamıştır. Hz. Ömer devrinde Kûfe’ye vali olarak gönderilen Ammar bin Yasir, Hz. Osman’ın şehid edilmesi üzerine Hz. Ali’ye biat etmiştir. Cemel ve Sıffîn’de onun saflarında yer almıştır. Sıffîn’de doksan üç yaşlarında olmasına rağmen Hz. Ali’nin yaya birliklerinin kumandanı olarak savaşırken şehid edilmiş ve Hz. Ali’nin kıldırdığı cenaze namazından sonra orada defnedilmiştir. Sıffin Savaşı'na katılanlar arasında Muaviye taraftarlarından da Hz. Ali taraftarlarından da Peygamber Efendimizin, Ammar Bin Yasir'e söylediği, "Seni bağî (isyankâr) bir güruh katledecek." hadisine tanık olanlar vardı. Hz. Ammar'ın şehadetiyle, kimin haklı kimin haksız olduğu konusunda şüpheye düşen ashabtan bazıları artık tereddütlerini bırakmışlar, Hz. Ali taraftarlarının haklılığına kanaat getirmişlerdir. Muhtemeldir ki, Hz. Ali'ye karşı savaşan Muaviye de bu hadisi daha önceden duymuştur. Çunku Abdullah Bin As bu hadisi ona okuyunca Muaviye, hadisi tekzib veya inkar etmemiştir. Ancak her şey ayan beyan ortada olmasına ve yine Peygamber Efendimizin Ammar bin Yasir'e soyledikleri aşikâr olmasına rağmen Muaviye gerçeği kabul etmemiş ve hadisi tevil yoluna gitmistir. Muaviye'nin tevili şu şekildedir: "Ammar'ın ölümüne sebep olanlar asıl karşı taraftır. Eğer onlar savaşa girmeselerdi Ammar ölmezdi." Bu hadise, gerçekleri görmek istemeyenlere delil sunmanın, onları ikna etmeye asla yetmeyeceğinin güzel bir örneğidir. Hakikatin önüne hırslarını, enaniyetlerini, kibirlerini set olarak koyanlar için; gözlerin varlığı görmek için; kulakların varlığı duymak için; kalbin varlığı hissetmek için yetmeyebilir. Belki bundan da önemlisi insan bunun farkında bile olmayabilir. O halde bize düşen: "Rabbim hakikatler karşısında gözlerimi, kulaklarımı aç! Kalbimi evirip çeviren Yüce Allah'ım, kalbimi hakikatte sabit kıl! Enaniyetim, bencilliğim, hırslarım beni gerçeği görmekten alıkoymasın!" Diye yalvarmaktır.
İmamlar ve Sultanlar
İmamlar ve Sultanlar
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.