Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

223 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Adı yüzünden okumak istediğim bir kitap; "İmamın Manken Kızı" Geçenlerde, ablamın kütüphanesini kurcalama kararı aldım ve onlarca kitap arasından bu kitapta takılı kaldı gözlerim. Kitabın içeriğini bilsem de, yazarının tarzını az çok tanıdığım için daha en başından sonunu tahmin etsem de, okumaktan kendimi alamadım bu serüveni.  Çünkü kitabın adı; İmamın Manken Kızı'ydı. Kitabın adının bana bu kadar çekici gelmesinin altında neler yatıyor diyerek bilinç altımı kurcalama hatasına düştüm ve bu üç cümlenin hayatımı özetler gibi duruşuna aldanıp kitabı okumuş oldum. Yer yer beni yeşilçam havasıyla eğlendiren, yer yer de -mantıklı olması beklenerek yazılmış ama bence bomboş olan tartışma diyaloglarıyla- hayrete düşüren bir kitap oldu. Hakkında inceleme yazmama bile gerek yoktu ama ben bu yolla duygularımı anlatmak istediğim için yazacağım. Çünkü ilk defa bir kitabın bana sitem ettirdiğine şahit oldum. Kaç kitap yapardı ki bunu size? Sitemim ise; komşulardan alınan haberlerle yetinen, yine komşulardan başkasını görmeyen duymayan, karnı tok sırtı pek olmasına rağmen toprak eşelemekten başka bir şey bilmediği -bilmek istemediği- için elleri nasırlaşmış, beli bükülmüş, yoksulluk damgasını alnına nispetçesine yapıştırıp yakınıp, buna rağmen bir sürü çocuk yapabilen ve onlara sevgisini veremeyecek kadar meşgul, durmadan çalışmak zorunda olan dar kafalı köylü annelere babalaraydı. O kör, köylü hayatınaydı... Bir de bu köyün daha beter bir yanı vardır ki o da dindar kesimi olanıdır. Ebeveynlerinin 'eti sizin kemiği benim hocam' diyerek başlarından savdığı, yaşıtlarıyla koşmak oynamak yerine, duvarlar arasında anlamadığı harfleri, metinleri ezberlemek, her şeyin önce korkunç yanını öğrenmek zorunda kalan, 'sorgulamak yasak!' diyen kurslar da yaşamak ve ailesinin geçtiği yollardan değil de, taşlı da olsa engebeli de olsa kendi yolunu açmak kendi yolundan yürümek isteyince kötü damgalar yiyen, çocuklukları harcanan çocuklar vardır bu kesimin içinde. Kitapta ki Fatma'da buna benzer şeyler yaşamak zorunda kalmıştır. Ailemizin edindiği yaşam izlerini, kendi hayatlarımız da taşımaktan kaçışımız yoktur çünki. Onların öğrendikleri olur size öğretilen. Ve hep merakımızın bir sınırı olur, ailelerimiz tarafından konulan. Ama insan beyni ya bu, daha fazlasını istemeye programlıdır bir kere. Tıpkı Fatma'nın ailesi çok dindar olduğu, ona öyle öğrettikleri için, Fatma'nın dinin olmadığı bir hayata merak salması gibi.  Ailesi ona 'Yapma!' demek yerine, seçenek sunsaydı; 'Bak şu yol da var dünyada, bu yolda. Oradan gidenlere orası doğru, buradan gidenlere burası doğru. Ben sana hepsini gösteremem ama sen her zaman kalbini tartabilenlerden olursan yolunu bulacaksındır eminim yavrum.' deselerdi daha mı farklı olurdu onun için her şey? Asla cevaplanamayacak sorulardan biri olarak kalacak bu. Her şeye rağmen, sorgulayan bir beyin için, bilgisizliğin olduğu bir yer de hayatta kalmaya çalışmak, zifiri karanlıkta yolunu bulmak için çevresini elleriyle yoklayarak yürümek zorunda kalmaya benzer. Fatma'nın bunu yapmaktan başka çaresi yoktu. Korksa da ilerleyecek cesareti bulmak zorundaydı. O; zamanın boş zihniyetlerine, yıkılmayan iğrenç toplum tabularına rağmen, kendini bulmayı denemek cesaretini göstermek istedi. Daha sonra bakardı ailesinin doğrularına!  Zaten yaşadığı zamanın, toplumun kurbanı olmayan insan mı vardı ki bu dünyada? Ve hikayemiz de burada başlıyor. Fatma 18 yaşında genç bir kızdır ve babasının imamı olduğu caminin eski ahşap lojmanında, babası Yakup annesi Gül ve kardeşi Üsame ile -ona göre sefalet içinde- yaşamaktadır. Fatma'nın 'Bu dört duvardan, bu insanlardan, bu kitaplardan fazlası da olmalı bu dünyada' dediği gün, -dini zorlamalarla örülmüş bir hayatı yaşadığını, çocukluğunun elinden çalındığını düşündüğü gün- ailesinin günah saydığı şeyleri yapmak istemeye başlar. Çünkü yıllarca içi isyanlarla, merakla dolmuştur. Bir çok insan tanır bir çok arkadaş edinir. Bazen düşer, bazen kalkar ve ellerini uzatır korkusuzca karanlığın içine... Uzun lafın kısası, önce müslüman sonra romantikseniz; Fatma'nın doğru yolu (!) buluşunun hikâyesinin tadını çıkarın!
İmamın Manken Kızı
İmamın Manken KızıEmine Şenlikoğlu · Mektup Yayınları · 19976bin okunma
·
114 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.