Romanda, savaştan dönmüş entelektüel bir gazi olan Ahmet Celil'in, Anadolunun bir köyüne yerleşmesi ve oradaki insanlar arasına karışması anlatılır.
Baş karakter, aralarına yeni katıldığı bu topluma uyum sağlamak için çok çabalar. Ancak aylar geçsede Anadolu insanın gözünde yaban olarak kalmaya devam eder. (Sonradan fark edecektir ki aralarında yıllarca bulunsa bile, onlar için hep yabancı olacaktır.)
Yakup Kadri'nin betimleme ve analizleri gayet hoş ve yerindeydi bence. Betimlemeler ne aşırı kısa ne de kitaptan bağımsız olmuş. Milli mücadeleyi bir romanın içinde okumak da her zaman güzel olmalı.