Öncelikle kitabın yazarı, hümanist doktrinin yılmaz savunucusu Av. Prof. Dr. Faruk EREM hocaya Allah'tan rahmet dilerim. Yaşasaydı da ellerinden öpseydim keşke... Hissettiklerimi yazıya aktaramam diye incelemeye kıyamadığım, tekrar tekrar on kereden fazla okuduğum, her okuyuşumda tüylerimi yine diken diken yapan hem bu kadar yalın hem de bu kadar dolu bir kitap okumadım daha önce. Kitabın ismi Bir Ceza Avukatının Anıları olsa da okuduğunuz zaman isminin en azından "Bir Ceza Avukatından Tüm İnsanlığa Öğütler" olması gerektiğini düşünüyorsunuz. Her satırı bilgi dolu ve Ceza Hukuku ile ilgilenen her avukatın birden fazla kez okuması gerektiğini düşündüğüm bu başucu eserinde, üstat Faruk EREM kendi anılarını anlatsa da başkalarından duymuş olduğu hikayeleri de eklemiş kitabına. Ama sadece adliye anılarını değil, başkalarının ve kendi başından geçen ve yaşamın çeşitli alanlarına ilişkin vurucu ve ders çıkarılması gereken hikayeleri de aktarmış. Üstat Faruk EREM, ölüm cezası karşı bir avukat, birey. Bu karşıtlık kitabı okudukça size de geçiyor. Ama bu geçiş o kadar doğal, o kadar pürüzsüz ki... Zira üstat, görüşünü kendi savunmuyor. Onun yerine öyküleri bizi bu düşüncenin içine çekiyorlar. Elinizden bırakmadan bir çırpıda okuyabileceğiniz kadar akıcı, her bölümden sonra boğazınızdaki yumrunun geçmesini beklemeniz gerektiği kadar yoğun bir eser. Korktuğum başıma geldi. Bu kitap hakkında hissettiklerimi sözcüklere dökemedim. Ama yine de bu incelemeyi yayımlayacağım. Zira Cesare Beccaria'nın Suçlar ve Cezalar Hakkında isimli ölümsüz eserinde Montesquieu'ya söylediği gibi: "Onun gibi ben de... insanların yararlarını savunan birinin çığlığına kulak veren duyarlı ruhlara bu tatlı ürpertiyi esinleyebilirsem ne mutlu bana!"

Bir Ceza Avukatının AnılarıFaruk Erem · Murat Kitapevi · 2018913 okunma

·

72 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Canberk B.