Kitap yazarın bir başka kitabı olan Körlük kitabının devamı niteliğinde bir kitap. Gerçi 180li sayfalara gelene kadar acaba yanlış mı biliyorum, devamı mı, değil mi acaba diye düşündürdü beni. Çünkü Körlük kitabında olan olaylar ve karakterler bu kısma kadar hiç geçmiyordu sadece birkaç yerde körlük salgının olduğu geçiyordu. Körlük kitabının okuma sürecine benzer bir süreç yaşadım, yani hızlı olmayan, dili ve yazara has yazım şeklinden dolayı virgüllerle dolu sayfaları okuması kolay olmayan bir kitaptı. Kitabı 2 kısıma ayırabiliriz. Hükümetteki kişilerin önde olduğu kısım ve Körlük kitabındaki karakterlerin dahil olduğu kısım şeklinde. 2. kısım tanıdık karakterler olduğu için daha akıcı ve heyecanlıydı. Konusundan genel olarak bahsedersek ülkenin başkentinde beyaz körlük salgınından 4 yıl sonra bu sefer başka bir beyaz salgın olarak görülen yerel seçimlerde halkın çoğunluğunun boş oy kullandığı bir süreci ve hükümetin bu olay karşısında nasıl davrandığını, tepki verdiğini anlatıyor. Politik, siyasi alt mesajları olan bir kitap. ( Kitap hakkında ipucu olabilecek kısım) Daha ayrıntılı olarak kitabı anlatmak gerekirse kitap ülkenin başkentinde yerel seçimin yapıldığı gün seçmenler oy kullanmaya gelmezler. Yetkililer bunu çok yoğun yağışın olmasına bağlalar. Saat 4 gibi bütün seçmenler sanki anlaşmış gibi aynı anda sandıklara geliyorlar ve seçimlere katılıyorlar fakat seçim sonuçlarına bakınca oyların çoğunluğunun boş oy olduğunu görülüyor. Hükümet bunun kabul edilemeyecek bir durum olduğunu ve yağışlardan böyle olduğunu öne sürerek bir hafta sonra güneşli bir günde seçimler tekrarlanıyor. Fakat sonuçlar açıklandığında bir öncekinden daha fazla boş oy çıktığı görülüyor. Yaklaşık yüzde 83 tü sanırım. Hükümet halkın arasına ajanlar, casuslar gönderiyor. Çaktırmadan insanlarla konuşarak ağızlardan laf almaya çalışıyorlar. Boş oy kullanıp kullanmadıklarını öğrenmeye çalışıyorlar, boş oy atan insanları ihanetle suçluyorlar fakat insanlar boş oy atıp atmadıklarını söylemiyorlar, bunun anayasal halkları olduğunu söylüyorlar. Bu girişim başarısız olunca bu sefer hükümet şehirde sıkiyönetim ilan ediyor daha sonrasında başkenti taşımaya karar veriyorlar. Tüm polis, askeri kuvvetleri hükümet çalışanları şehirden ayrılıyor. Sadece belediye meclisi kalıyor. Otoritesiz bir şehrin kendi içinde kaosa sürekleneceğini ve pişman olacaklarını düşünen hükümetin planları istediği gibi gitmez ve insanlar mutlu, huzurlu ve düzen içinde yaşamaya devam ederler. Bu sefer hükümet provokasyon yaparak metroda bomba patlatıyor ve insanların ölümüne neden oluyor. Ama bu olayı yandaş televizyon ve gazeteleri aracılığıyla boş oy atanları bir örgüt gibi gösterip bu eylemi onların yaptığını yayınlıyordu. Yine istedikleri gibi gitmiyor. Bu arada bol bol bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı arasında geçen konuşmaları ve çekişmeleri okuyoruz. Daha sonra devlet yetkilerine bir mektup geliyor ve bu mektupta salgından bir kadının aslında kör olmadığını ve bu boş oyların nedenini onun olabileceğini anlatıyor. Bunun üzerine hükümet bir komiser, müfettiş ve memur görevlendirip kadını bulmasını ve bu boş oyları örgütleyenin o olduğunu kanıtlamasını, hatta kanıt bulamıyorsa kanıt yaratmasını istiyor. Bu işleri daha çok iç işleri bakanı organize ediyor, bu arada ve başbakanlar bir çekişme içindeler. Kitabın sonu tam bir umut doğuyor derken hüzünlü bir şekilde bitiyor. Aslında halk metafor olarak körlük salgınından sonra görmeye başlıyor fakat çarklar yine hükümetin istediği gibi dönüyor veye istediğini elde etmek için tüm kozlarını kullanıyor. Yaşananlar belirsiz bir ülkede belirsiz bir şehirde adı belki olmayan kişiler arasında geçse de aslında çok tanıdık. Demokrasinin istenilse asIından nasıl çarpıtarlabileceğini anlatan bir hikiye. Verdiği mesajlar, anlatmak istenen ne kadar güzel olsa da okuması kolay olmuyor, özellikle ortalarına kadar malesef sıkıcı bir anlatımı var. Yine de insanı düşündüren bir kitap olduğu için her şeye rağmen önereceğim bir kitap.

GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202218,1bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuğçe Kahraman