Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

200 syf.
6/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Türkiye'yi Tanımak
Celal Şengör, ülkemizde en çok tartışılan bilim adamlarından olabilir. Bunun başlıca sebepleri; dinlere karşı çok sert bir tavır takınması, bir programda kendi dışkısının tadına baktığını söylemesi ve pornografik içeriklere olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmasıdır. Bilim adamları toplumun ne diyeceğini hiçbir zaman önemsemez, önemsememelidir de. İnsanların dünya hakkındaki bilgi seviyesini artırmak ve dünyaya olan yabancılığını azaltmak bir bilim adamının yegâne uğraşıdır. Bu yüzden inandığı doğruları; dobra dobra, eğilip bükülmeden söylediği için Celal Şengör'ü seviyorum. Bu, aslında Celal Şengör'ün oturup ''Hadi bugün aptal avlıyayım'' deyip yazdığı bir kitap değil. Yazar, önsözde ''aptal'' kelimesiyle neyi kast ettiğini anlatmıştır. Onun dışında tüm kitap Celal Hoca'nın daha önce dergilerde yazdığı yazılardan oluşmakta. Bunun hem olumsuz hem de olumlu yanları var. Bir yandan anlatımı birazcık tekrara düşürebiliyor. Bir yandan da her konu başlığı için birkaç sayfa ayrıldığından akıcı bir şekilde okuyabiliyorsunuz, ilgilenmediğiniz veya hoşlanmadığınız bir konuyu kolayca atlayabiliyorsunuz. İçerisinde gerçekten fazla konuya değinilmiş bir kitap bu. Siyasetten tut üniversitelere, üniversitelerden tut cinselliğe, evrime, türlü türlü tartışmalı konulara yer verilmiş. Bu yüzden okuduklarına harfi harfine katılacak bir kişi bile olduğunu sanmıyorum. Örneğin benim tamamen zıt düşündüğüm birkaç nokta: Celal Şengör:"Kanunî bize “Muhteşem Süleyman’ diye tanıtılırdı. Ben ise Viyana’da aldığımız mağlubiyeti, Hint Okyanusu’nda Portekizlilerden durmadan sopa yememizi, yetenekli Şehzade Mustafa'nın sarhoş Selim tahta geçsin diye babasının gözleri önünde boğazlanmasını, Anadolu’da softa şekavedinin başlamasını ve büyük coğrafi keşiflere katılamamamız bir yana, coğrafyaya önem vermemizi öğütleyen zavallı Pirî Reisimizin Muhteşem Süleyman’ın emriyle katlini bir türlü bu sözde ihtişamla bağdaştıramazdım." (benzer düşünceleri Fatih için de var.) Yazarın, bazı noktalarda olaylara subjektif baktığını düşünüyorum. Osmanlı; bilime önem vermemiş, bilim yapmak isteyen insanları da cezalandırmış veya isteklerini yerine getirmemiş. Gelişememiş ve bu yüzden de çökmüş. Bu kısım kesinlikle doğru. Fakat bunu, Kanuni ve Fatih'in askeri olarak iyi iş çıkardığını inkâr etmeye dayandırması garip. Her hükümdar bazı savaşları kaybetmiştir(sanırım Timur hariç, belki birkaç kişi daha). Kaybın ardında padişahın elinden bir şey gelmeyeceği birçok etmen olabilir. Kısacası Muhteşem Süleyman'ı, Fatih'i eleştirmekte haklı. Ama savaş sanatını iyi icra ettikleri gayet açık. Celal Şengör:"Ben de öğrencilik yıllarımdan beri porno filmleri seyretmeyi severim. Hatta bunların muhtelif kültürlerde yapılmış olanları arasındaki farkları düşünmek insana çok ilginç bakış açıları kazandırmaktadır." nE? "Kimse pornoyu hadi bakalım birazcık sevişmeler arası kültürel farkları izleyeyim!" deyip izlemiyor. Celal Şengör; bilim adamı olduğu için böyle şeyleri araştırmaktan zevk duyuyor olabilir ama bu pornoyu iyi bir şey yapmaz. Celal Şengör:"Porno sitelerinin ve filmlerinin ilk ve en önemli faydası bu eğitimi görsel olarak bireye vermeleridir. Bu eğitimi alamayanların ne haltlar ettiklerini her gün gazetelerimizde okuyoruz: Irza geçme, namus cinayetleri, çocuklarla cinsel ilişkiye girme gibi sapıklıklar adam gibi cinsel eğitim almamış ve bu nedenle tabiatın kendisine verdiği çiftleşme dürtüsünü kontrolden âciz erkeklerin yarattığı vahşet örnekleridir." Porno sitelerinin eğitimi görsel olarak bireye vermesine gerek yok, eğer cinsellik eğitimi okullarda düzgünce verilirse buna gerek kalmaz. Hatta daha da iyi olabilir, çünkü cinsellik hakkında daha az bilgi sahibi oldukları zaman bunu birlikte keşfetmeleri onlar için daha zevkli olur. Celal Şengör:"Bazı porno filmlerinin kendileri seyircilerini ikaz eden ibareler taşırlar: “Burada seyrettiklerinizi evde denemeye kalkışmayınız'’. Bu da porno film endüstrisinin öğretici görevlerinden biridir." Yuh be adam. Buna öğretici görev demek de ne? Kişi orada görüyor," aa çok güzel la ben de yapcam bunu" diyor. Ee, sonra o kıçı kırık uyarıyı görünce vazgeçecek mi yani? Vurdulu kırdılı filmleri eleştirmiş sonrasında, o filmlerde de yapmayınız diyor. Öğretici mi yani onlar da? Celal Şengör:"Daha evvel de olduğu gibi, türban dinsel bir simge olduğu için 'inanç' adı altında topladığımız 'değişemez önyargıları' temsil eder. Üniversitede ise doğası gereği 'hiçbir önyargı tartışmasız kabul edilemez.' önyargısı dışında hiçbir önyargıyı kabul edemez... Bu nedenle türban yasağı bir özgürlüğün kısılması değil, serbest düşünce ve tartışma özgürlüğünü tehdit eden bir düşünce sisteminin üniversite kapıları dışında tutulması demektir." Türban, insanların inançlarına bağlı olarak takındığı bir aksesuardır. Kişi türban takarak herhangi bir serbest düşünce veya tartışma özgürlüğünü tehdit etmez. Türbanlı insanların hepsinin kendi isteğiyle taktığını mı sanıyor acaba hoca? Gerçekten çok fazla insan gördüm, aile evinden çıktığı an saçını açan. Ailesinin yanında görüşünü açıklayamıyor bile bazı insanlar. Ölüme kadar varabiliyor çünkü bunun sonu. Bu konudaki sığ düşüncesi gerçekten beni şaşırttı. Ülkenin durumu ve sorunları hakkında bilgi almak için iyi bir kitap diyebiliriz.
Aptalı Tanımak
Aptalı TanımakCelal Şengör · Ka Kitap · 20151,853 okunma
··
2.635 görüntüleme
Filozof mazikeen. okurunun profil resmi
Eline sağlık gerçekten muhteşem bir inceleme yapmışsın :)
fatihmikartal okurunun profil resmi
Çook teşekkür ederim, yorumlamaya çalıştım elimden geldiğince :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.