Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

442 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
KART ZAMPARA ARİZA
''Felaketlerde aşk daha yüce, daha soylu olur.' Nasıl bir aşk ve tutkudur ki yarım yüz yıl boyunca çıkmaz insanın aklından. Tamı tamına 53 yıl 7 ay 11 gün özlemini kurduğu günü iple çeker. Gabriel Garcia’nın ‘’Yüz Yıllık Yalnızlık’’ kitabından sonra en önemli eseri diye gösterilen bu kitap genç yaşlarda sevdiği bir kadını ömrünün sonuna kadar bekleyen bir adamı ve diğer tarafta ise uzun yıllar boyunca bazen iyi geçinen bazen ilişkilerinde sıkıntı yaşayan bir çifti anlatıyor. Bu hikâyenin hem dışında kalan hem de başkarakterlerinden biridir Florentino Ariza. Aslında temelde 3 ana karakter var gibi. Yani göreceli olarak herkes bir karakteri diğerinden önde görebilir. Başlarda, ana karakter Juvenal Urbino gibi ancak sonradan odak Fermina ve Florentino’ya kayıyor. Ama benim kişisel fikrim baş kahraman Florentino Ariza. Çok genç yaşlarda posta görevlisi iken gittiği evlerin birinde gördüğü Fermina Daza’ya yıldırım aşkıyla vurulur. Gel zaman git zaman kıza açılmaya çalışır. Uzun bir zaman sonra bunu başarır da. Fermina Daza’nın biraz kapanık ve sert bir yapısı olmasına rağmen Ariza’nın aşkını karşılıksız bırakmaz ve babasından gizli mektuplaşmaya başlar ilk sevgilisiyle. Bu genç çiftin yardımcıları ve çöpçatanları ise Fermina ‘nın halası Escolastica’dır. Gün gelip te Fermina’nın babası Lorenzo Daza gerçeği öğrenince Escolastica halayı sürgüne gönderir, Fermina’yı ise Florentino’yu unutması için alıp uzun bir yolculuğun ardından akrabalarının bulunduğu köye götürür. Aradan yaklaşık 3 yıl geçer, Fermina ve babası geri dönerler. Ama Ariza zaten bir telgrafçı olduğu için Fermina’nın gittiği yeri öğrenir ve bu süre boyunca sürekli iletişim halindedirler, ayrıca aşkları eskisine göre daha da alevlenmiştir. Babası nasıl olsa artık sevgilisini unutmuştur diye kızını alıp geri döner. Yalnız Fermina bir pasajda arkasında beliren Ariza’yı 3 yıl aranın ardından ilk kez gördüğü zaman hisleri tam bir hayal kırıklığı olacaktır. Çünkü, tıpkı bıçakla kesilmiş gibi hisleri o anda kopup gidecektir. Ariza ne kadar peşinden koşup konuşmaya çalışsa da Fermina her seferinde sıkı bir şekilde onu reddecek ve sonlarının olmadığını söyleyecektir. Ariza ise bedbaht bir şekilde yemeden içmeden kesilip derbeder olur. Bir ara başını alıp başka yerlere gitmeye karar verir ancak sonradan geri dönüp onun yaşadığı şehirde hayatına devam edip, günün birinde ise çok zengin olmak için kendi kendine söz verir. Bu sıralarda Fermina kendisinden yaklaşık 8 yaş büyük Juvanal Urbino ile evlenir. Urbino, yakışıklı ve kültürlü olmasının yanı sıra, Avrupalarda eğitim almış çok ünlü bir hekimdir. Ayrıca dönemi kasıp kavuran kolera salgınında birçok kişiye yardımı dokunur. Fermina’nın evlenmesinden sonra, Ariza aşkını yenemediği için bambaşka bir hayat tarzı benimser ve artık bir sürü farklı kadınla birlikte olmaya başlar. 53 yıl sonra Fermina Daza’ya kavuşana kadar 600’ü geçecektir birlikte olduğu kadınların sayısı. Ayrıca bu hikâyelerini anlattığı 25 defter kabaracaktır. Ariza o çiçek senin bu çiçek benim takıla dursun bir yandan da aşkı için kıvranıp durmaktadır. Ama elinden bir şey gelmez. Sevdiği ellerin olmuştur ve artık tek umudu vardır; o da Fermina’nın dul kalacağı günü beklemek. O da tabi kendisi ve ya Fermina, Doktor Urbino’dan önce ölmezse. Tüm bunlar yaşanırken Fermina bazen kaynana dırdırından bazen Urbino ile olan sıkıntılardan bunalmaktadır. Yine de Urbino ona iyi bir eş olmuş ve öldüğü ana dek birbirlerini çok sevmişlerdir. Urbino’nun ölümü ise çok şaşırtıcı bir biçimde gerçekleşecektir. Yakın arkadaşının cenazesine gitmeye hazırlanırken, epeydir kayıp olan evin papağanı camda belirir. Urbino onu yakalamaya çalışırken ağaca tırmanır ve ağacın dalında papağana uzanıp onu boynundan yakalamışken yere düşüp, omurgasını kırar ve Fermina’yla vedalaşmaya yetecek kadar vakit bulup diğer dünyaya göçer. Tüm ülkede genel yas ilan edilir. Eşini kaybetmenin acısı Fermina’yı derinden sarsacaktır. Ariza için ise 53 yıldır beklediği anın gelmesi demektir. Cenaze evine gelen Ariza her şeye yardım edip cenaze evinde duyarlı bir komşu ne türlü özveri ve fedakârlıkta bulunursa o kadar içtenlikle yardım eder evdekilere. Ancak herkes dağıldıktan sonra Fermina’ya ‘’geçmişte sen ve ben...’’ demeye kalmadan Fermina onu kapı dışarı eder. Yine de artık kaçınılmaz olan başa gelecektir. Olaydan bir hafta sonra Fermina hakaretler dolu bir mektup yazar Ariza’ya. Bu, 53 yıldır bekleyen bir aşkın kıvılcımı olur. Ariza çok sakin ve bambaşka telden hayatın anlamını sorgulayan bir mektupla karşılık veriri ve mektuplar sıklaştıktan sonra artık görüşmeye başlarlar. Yaklaşık 2 yıllık yazışma ve görüşmelerden sonra ikisi birlikte, gemiyle bir nehir yolculuğuna çıkarlar. Burada Ariza’nın geçmişinde hayalini kurduğu ne kadar şey varsa hepsini yaşayacaklardır ancak bedenler aynı beden değildir çünkü araya53 yıl gibi bir süre girmiştir... Bu kitap her ne kadar Yüz Yıllık Yalnızlık kitabının muhteşemliğini yakalayamasa da yine de eşsiz bir eser. Çünkü kitaba başlayınca hemen Gabo’yu okuduğumanın tadına varıyoruz. Birisi okumamız için bize kitaptan herhangi bir sayfayı koparıp getirse sanırım yine de yazarının Gabriel Garcia olduğunu tahmin edebiliriz. Çünkü öyle tasvirleri var ki yıllar sonra bile insanın aklında yer edinebiliyor. Hayatın içinden öyle örnekler veriyor ki benzer örnekleri gerçek hayatta yaptığımız zaman ya da karşılaştığımız zaman hemen kitapta ki o bölüm geliveriyor aklımıza. Her satırı insanın hafızasında iz bırakabiliyor. Kitap yaşanılan dönem, salgın ve Kolombiya hakkında çok güzel bilgilere yer veriyor. Garcia, bunları hikâyenin içerisinde çok ustaca eritiyor. Ayrıca Güney Amerika adetleri hakkında da detaylı bilgiler veriyor. Örneğin, bir soyun devam edebilmesi için erkek çocuğun dünyaya getirilmesi gerektiğinin bizim kültürümüzde de var olduğunu görüyoruz. Kitabı can yayınlarından okudum. Kapak resmi harikaydı, zaten can yayınlarının Gabriel Garcia serisinin kitap kapakları çok orijinal. Dil olarak ta insanı kapıyor ancak çeviri konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim maalesef. Çünkü çeviriyi yapan Şadan KARDENİZ çok ta başarılı bir iş çıkaramamış gibi. Bazı cümleler algılarımızı zorlayacak derecede devrik ve bundan dolayı kitapla tam olarak bütünleşemiyoruz. Anlattığı olağan üstü aşk hikâyesi, akılda kalıcı tasvirleri ve anlatımı, yaşanılan dönemi bize aktarması, yarattığı orijinal karakterlerle okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Kitabı merak edip okumak isteyenler için kişiler listesini aşağıda paylaşıyorum; 1. Florentino Ariza: 53 yıl 7 ay 11 gün sevdiği kadına kavuşmayı bekleyen bir hovarda 2. Transito Ariza: Florentino’nun annesi 3. Don Pio(Beşinci Loayzo): Florentino’nun babası 4. Juvenal Urbino: Kültürlü, çevresi tarafından sevilen, herkesin saygısını kazanmış ve işinde çok başarılı bir hekim 5. Dona Blanca: Urbino’nun annesi 6. Marco Aurelio: Urbino’nun babası 7. Fermina Daza: Çok uzun zaman bir gence ümit verip ancak sonra birden bire onu yüz üstü bırakıp Doktor Urbino ile evlenen kadın 8. Lorenzo Daza: Fermina’nın babası 9. Escolastica: Fermina’nın müzmin bekâr halası 10. Doktor Urbino Daza: Fermina ve Urbino’nun oğlu 11. Offelia: Fermina ve Urbino’nun kızı 12. Lotario Thugut: Florentino’nun arkadaşı 13. Hildebranda: Fermina’nın kuzeni 14. Gala Placidia: Hizmetçi 15. Jeremiah Saint Amour: Urbino’nun gerontofobi yüzünden intihar eden arkadaşı, 16. XII. Leon: Florentino’ya iş veren ve öldükten sonra yerini bıraktığı amcası 17. America Vicuna: Ailesi tarafından, okuması için Florentino Ariza’nın yanına gönderilen genç kız
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,8bin okunma
··
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.