Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

336 syf.
·
Puan vermedi
İlk Psikolojik romanımızdır diyerek giriş yapayım. Sonra da nasıl okumaya başladığıma değineyim; Bir süre önce üniversite de Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyan biriyle tanıştım. Kitaplar üzerine sohbet ederken derslerinde hocalarının söylediği kitapları okuduklarını ve ders esnasında incelediklerinden filan bahsetti. İstersen derse sende katıl demesi üzerine aklımda yokken Eylül romanını okumaya başladım ve sonrasında derse katıldım. Kitap da kaçırdığım ayrıntıları filan fark ettim. Yakın çevrem pek kitap olmadığı için başkalarının konu ve karakterler üzerinde neler hissettiklerini filan söylemeleri hoşuma gitti. Romanı okurken İlk başlarda biraz zorlansam da sonradan konusunu beni içine çekti. Necip karakterine hayran kaldım. Kitabın konusuna gelirsek; Babasının bağ evinde yaşamayı sevmeyen Süreyya ile eşi Suad denize bakan bir yalı tutup oraya yerleşirler. Akrabaları olan Necip ise ziyaretleri sırasında Suad’a âşık olur. Suad ise kocasına sadık olmasına rağmen zamanla Necip’e karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Ve hikâyemiz böylece ilerlemeye başlar… Süreyya bu aşkı öğrenecek mi? Necip ve Suad birbirlerine kavuşabilecek mi? Onları mutlu bir son mu bekliyor? Servet-i Fünun da sanat için sanat anlayışı olduğundan dolayı genellikle iç çatışmaların, ruhsal çözümlerin konu olduğunu görüyoruz. Halit Ziya’dan etkilenmiş olmalı ki Mehmet Rauf bu romanında yasak bir aşkı anlatmış. Necip kendi ile çatışmalar içindedir. Yalnızdır, Sevilmeye ihtiyacı vardır. Ruhsal sıkıntılar çekmektedir. Düşüncelerinde zıtlıklar vardır. Suad’a âşık olması fakat Suad’ın evli olması yüzünden beslediği bu duygulardan dolayı kendinden iğrenmektedir. Sürekli kaçmak ister ama bir türlü uzaklaşamaz. Ondan uzaklaştığı an acı çekmeye başlar. Birçok evli kadının namussuz olduğunu gördüğü için güven duygusu zedelenmiştir. Bu yüzden Suad’ın Süreyya’ya ne kadar sadık olduğunu gördükçe ona olan hayranlığı artar. Evlenmeye karşıdır fakat bazen bu konuda zaafa düşmektedir. Süreyya babasının zıttı olarak otoriter olmayan bir adam. Bağ evini sevmez, denize bakan bir yalıda yaşamak ister, yalnız kalmayı tercih eder. Karısını mutlu etmeyi çok ister. Süreyya karakteri roman ilerledikçe ne kadar güçsüzleştirilmişse, Suad karakteri de sadakatinden dolayı bir o kadar yükseltilmiş. Suad ise kocasına karşı çekingen bir karakterdir. İçinden geçirdiği şeyleri kesinlikle ona söyleyemez. Ne derse onu yapar. Necip’in gözünden baktığımızda eşine son derece sadık ve onunla mutlu olduğunu görüyoruz. Süreyya’nın Otoriter babası kızı Hacer’i görücü usulü Fatin ile evlendirmiştir. Oysa Hacer onunla mutlu değildir. Suad’ı yüceltirken Süreyya’nın kız kardeşi Hacer de o kadar alçaltılmış. Kıskanç ve kötü biri olarak gösterilmiş. Fatin ise tamamen kötülenerek anlatılmış. Çok cimri ve maddiyatçı bir kişiliktir. Süreyya’nın babası Fatin için mücevher buldum derken aslında kendisinin gençliği gibi olduğunu kastetmiş olabilir. Babası otoriter ve katı bir kişi olduğu için Hanımefendi ezilen kişi konumunda, kendi istediklerini yapamıyor. Kocasının sözünden dışarı çıkamıyor. Beyoğlu betimlenirken orada, hayatının eğlenilecek mevsimde bile nasıl bunaltıcı bir hali olduğuna değinmiş. Orada görünen bin bir renkli hayatın aslında tek renk olduğundan bahsetmiş. Keyifli okumalar…
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739,6bin okunma
··
255 görüntüleme
Bükre okurunun profil resmi
O kadar hayran kalmıştım ki Necip'in aşkına Suat'ı kıskanmıştım resmen :)
Gökhan okurunun profil resmi
Doğrudur. Necip favorim zaten :) Eğer Suad, Süreyya'yı bırakıp Necip ile olsaydı büyük ihtimalle bu aşk olmayacaktı.
Soylu okurunun profil resmi
Siz bir de bu dersin sınavına girseydiniz bu kadar iyi şeyler düşünemezdiniz.Yıllar geçti ama kitaptan da kahramanlarından da nefret ediyorum. :)
2 önceki yanıtı göster
Gökhan okurunun profil resmi
Ne kusuru efendim. Yorumunuz gayet başarılı olmuş. Teşekkür ederim. Müzik kısmını not almama rağmen incelemeye eklemeyi unutmuşum. Onuda siz hatırlatmış oldunuz. :) Birçok sanatçıyı da bu kitap ile tanımış oldum zaten. Müzik kısmına dikkat edince hep batının sanatı vurgulanmış. Lise öğrencileri ne düşünür bilmem ama ben çok başarılı buldum. :) Bence Lise öğrencilerine tavsiye etmelisiniz hocam. Tavsiyesiz kalınca gidip 'Kötü Çocuk' gibi kitaplarla vakit geçiriyorlar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.