Bu kadar hoşuma gidecegini bilemezdim. O kadar sürükledim.
Baş kahraman gördüğüm Bünyamin silik hatta bir düş olduğunu okudum. Yazarın romanının içinde bir düş.
Felsefi yaklaşımı beni düşe sürükledi. Varlık sebebinden ayrı var olanı kendi üzerinden okumaya başlıyoruz. Durup acaba dediğim noktalar vardı. Mesela "düş gören bir yaratıcı mı? " bunu mu demek istiyor. Sonra tekrar hikayeye kaptırdım. Siyah beyaz tarih sayfama renk katan olayları güzelleştiren bir eser oldu.