Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir Kitabın İsmi Tanınmamış bir yazar için, yayınlayacağı ilk eserlerinde seçeceği isim ve kapak dizaynı galiba çok ama çok önemli. Tıpkı insanın yüzü gibi. Güzel yüzlü insanların toplumsal gruplara kabulleri daha kolay olur her zaman. Sonra kim olduğu, nasıl bir karakter taşıdığı anlaşıldıktan sonra ise "ya içinin güzelliği yüzüne vurmu" ya da "melek yüzlü şeytan" deriz. Şahsen benim bir kitapçı ya da kitap fuarı gezerken bu isim ve dizayn yüzünden çok anlamsız kitap almalarım dolayısıyla hayal kırıklıklarım oldu. Hala da mevcut ve devam ediyor. Yazar tanındıktan sonra ise, bunun pek fonksiyonu kalmıyor galiba. Bu anlamda okur avlamanın olmazsa olmaz yolu, güzel bir isim ve kapak dizaynıdır. Öyle ki, bazı eserlerle seçilen ismin hiçbir alakası olmuyor. Sinan Tütüncüler, Melisa Kesmezi'in eserini incelerken “Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz”den aklımda kalan ilk soru şu oldu; Kitabın ismi neden bu? Çünkü kitapta bu isimde bir öykü yok. " diye yazmış. Acaba kitabın ismi mi aldırdı eseri? Rogojin "Ben Yalnız Gezerim, çok güzel bir kitap ismi bence, alma sebebim de hem bu isimdi, hem de bir yerlerde kitapla ilgili çok iyi bir eleştiri okudum diye hatırlıyorum." derken alış sebebini böyle yazmış. Kitap bastırmak isteyenlerin isim ve dizayn konusunda çok zaman ve emek harcamaya hazırlıklı olmaları lazım. Oscar törenine gelen insanların neden şekilden şekile girdikleri de anlaşılıyor şimdi. Bir pazarlama yöntemi galiba. Kitap tezgaha çıktığında, vitrinde sergilenirken, eğer hakkında bir tavsiye yoksa, okurun eline aldıracak tek bir silahı var; ismi ve kapak dizaynı.
··
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.