İşte sana birkaç karne örneği;
Tolstoy: "Tembel ve yeteneksiz";
Beethoven: "Umutsuz";
Darwin: "Zekası ortalamanın altında";
Einstein: "Yavaş düşünüyor."
Şimdi öğrenci olsalardı, bu bayları tembel öğrenciler sınıfına postalamak gerekecekti.
Kitap ismi merak uyandıran tarzdan, zira ben ortaokul 8. Sınıfa kadar babamın zoruyla okuyup, ortaokulu bitirdikten sonra babamın; " tembel bir öğrencisin, seni okula göndermeyeceğim" tehditleri ile eğitimin bir zorunluluk olmayıp benim tercihime kalan önemli bir şey olduğunu anlamıştım. Ki o günden sonra tam olarak 1 yıl içinde yalnız başıma odada temel matematik bilgileri çalışarak(utana, sıkıla) liseyi derece ile bitirebildim. Bu da bir örnek olarak burada kalsın!..
Kitabı bitirdiğimde incelemede belirteceğim ama kısaca ifade edeyim ki kitabın adında bahsi geçen "Zorunlu Eğitim" bizim anladığımız anlamda değil.
Eğitim her kese lazım ama bugünkü anlamda "zorunlu eğitim" değil. Siz çok güzel bir örnek olmuşsunuz. @Zeynep_Belgis
Ne kadar haklı bir paylaşım keşke her matematik yapamayanı da tembel zannetmeseler. Toplum çocuklara o kadar çok baskı yapıyorki çocuklar bir süre sonra kendilerine de baskı uyguluyor. Sonrasında çocuklar depresif bir genç olunca işi başka şeylere bağlıyorlar...😢
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.