Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ışık, bir ana olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!” Halide Edib’in İstanbul’dan Anadolu’ya öğretmenlik yapmak için gelen idealist öğretmen Aliye üzerinden kurguladığı bir Milli Mücadele kesiti. Bu kez bir cephe hikayesi değil anlatılan. Yunanlılar tarafından işgal edilen bir kasabadan hikâye anlatıyor bize Halide Edib. Eser ilerici-sofu mücadelesi üzerine kurulu. Kitapta ilerici kesim Aliye ve Tosun Bey her ne kadar bir aydın profili çizmeseler de yine de temsil ettikleri değerler ilericiliği işaret etmekte, Hacı Fettah Efendi ve Uzun Hüseyin Efendi ise sofu ve çıkarını kimden elde ediyorsa o tarafa meyleden karakterler. Bir de Yunanlı komutan Damyanos var. Bulunduğu mevki itibarıyla kitabın en güçlü karakteri. Halide Edib’in sürekli olarak suçlandığı ya da eleştirildiği bir konu var; din karşıtı olması. Ancak Halide Edib okuyanlar bunun çok sığ bir suçlama olduğunu bilirler. Dinin cahil insanların elinde çok tehlikeli bir hale geldiğidir Halide Edib’in eleştirdiği nokta. Din ve Müslümanlık ile bir sıkıntısı yoktur. Zira aşağıdaki cümle yazarın konu üzerindeki görüşünü yansıtıyor: “Nasıl olur da bu kadar beşeri (insani), bu kadar merhamet ve iyilikle dolu bir dinden Hacı Fettah Efendi o kadar kabusa benzeyen bir azab ve işkence çıkartıyordu.” Ülkenin başındaki en büyük belanın cehalet olduğunu, insanların eğitimsiz kalması durumunda bu insanların vatan hainliğine bile yönelebilecekleri kitabın vermek istediği ana mesaj. Halide Edib’in vurgulamak istediği bir diğer husus ise, kadın olmanın zorluğu. Çizilen kalıpların dışına çıkan bir kadının ne tür zorluklarla karşı karşıya kalacağı kitapta işlenen bir diğer konu. Ayrıca kadının toplum içindeki yalnızlığı da var. Kitapta Aliye’nin sevgili olan Tosun Bey için bile Aliye aslında ikinci planda. Bu açıdan bakınca kadın adına hüzünlü bir aşk hikayesi de barındırıyor roman. Can Yayınları kitabı hazırlarken orijinal metne sadık kalmışlar. Ancak romanda çok fazla Osmanlıca kelime olması sürekli dipnotlara bakma ihtiyacını doğuruyor. Bu da okuma hızını düşüren bazen de anlam karmaşası yaratan bir duruma sebep oluyor. Son olarak Kurtuluş Savaşı dönemine farklı bir açıdan bakmak isteyenlerin beğeneceği bir eser. Her ne kadar eski kelime çokluğu olsa da yine de kısa sürede bitirebileceğiniz bir kitap.
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,6bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.