İçerisinde kitaba adını veren öyküyle beraber Alacakaranlık Öyküsü ve Geç Ödenen Borç hikayesini de barındıran bir eser. Alacakaranlıkta Bir Öykü kitabı çok acayiptir bana göre çünkü Zweig’in alanı dışına taştığı ender öykülerdendir. Polisiye tadı bile taşır aslında. Özellikle o utangaç genç adamın koca şatodaki 3 kadını da ayrı bir seyretmesi ve incelemesi ve bir madalyon peşine düşmesi benim dikkatimi çekmiştir.
Ayrıca kitabın yazıldığı yıllar giyilen kıyafetlerle beraber bir bilek beğenisi modasının olması da kaçınılmazdır ve bu ‘Bilek’ faktörü de ince ince işlenmiş, gözümden kaçmıyor hani.
Geç Ödenen Borç için daha dün Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu romanıyla neredeyse aynı demiştim o yüzden tekrar detaya gerek görmedim diyebilirim ama yok aslen yorgunum o yüzden üşeniyorum yazmaya.
Keyifli okumalar, mutlu sabahlar dilerim..