İç cıslatan öyküler...
Sevgili @HakanS 'ın kısa ama etkili öykülerinden oluşan ilk kitabı 
Cıs . Öykülerin hepsi "masal" kıvamında. Bir var, bir yok sanki bitince.
Yeni yazar arkadaşların kitaplarını merak ediyorum, ediniyorum ve okuyorum. Dünyada ve ülkede ünlü, bilindik, dünya döndükçe var olacak ölü ya da yaşayan yazar ve onların eserleri hep var olacağı için sizlere tavsiyem yazarlığa gönül vermiş her yazarın kitaplarını okuyup kendilerinden ve ürettiklerinden haberdar olmanızdır. Gerek tarzı, gerek üslubu nedir, ne yazmış, ne anlatmış diye merak edip cüzi miktarlarla yeni hikayeler, romanlar ve yazarlarla tanışmanızdır.
Yazarın dilini ve özellikle kullandığı masum mahalle argolarını sevdim. Hikayelerden hissedip benimsediklerim de oldu. Onları bir başka sevdim. Eğer başkalarının yazdıklarını kitaplaştırıp basmıyorsanız, bir yaşanmışlığı, bu ister gözlem yoluyla olsun, ister birebir yaşadığınız hikayeler olsun, yetenek ve üslubunuz doğrultusunda başarılı bir şekilde kağıda döküp döküman haline getirebiliyorsanız tamamdır.
@HakanS 'a yazın hayatında, yaşanmışlık ve gözlemlerinde başarılar diliyorum. 8 hikayenin yarısı başlı başına roman olabilecek potansiyele duygu ve olay örgüsüne sahip bana göre.
ZİNCİR
Kenar mahalle kültürünün yoğun bir mahalle diliyle anlatıldığı etkileyici bir öykü. Baba ve oğul Ali İmran'ların yaşadıkları çok da tekin olmayan mahallelerinde dolaşma imkanım oldu öykü boyunca. Mahalle kültürüne, argolara ve lakaplara hakim olmanız için o kültürden bir yudum da olsa içmeniz gerekir kendi hayatınızda da. Baba ve oğulun, ortada kutsal bir ruh yokken üstelik, zincirleme hayatları, kırıklıkları, psikopatlıkları ve sonları anlamlı. Sebebi var, her şeyin sebebi var. Çok sevdim.
SATILIK MELEK TÜYÜ
Meleklere inanmak imanın şartlarındandır. Bir insanı "melek" yerine koymak da olsa olsa sevginin ya da sevdanın şartlarındandır. Bütün anneler melektir inanışına istinaden anneanneler de melektir. Kendi anneannemden de gayet iyi biliyorum bunu. Gerçekten bir melekti. Kanatlarının tüylerini satıp kişisel rant sağlamayacak kadar çok severdim kendisini, o da ilk torunu olarak beni. Yaşarken de, melekti ve bu dünyadan giderken de melek olarak gitti. 25 senedir ben onu göremesem de, e melekler zaten görünmez varlıklardır, o beni bir yerlerden izliyor biliyorum. Yazar, bu sefer beni en derin sevgimden yakaladı. Masalımsı bir öykü. İçime gömüldüm ama uyumadım, ayıldım.
LEYLA KOKUSU
Saçını saklama seher yelinden
Kokunu getirsin gurbet elinden...
Hekim ile Leyla. Bazı şarkılar vardır, bazı bazı da kokular. Aylar geçse de, yıllar geçse de ansızın, bir anda, soysuz bir zamanda savunmasız yakalar sizi. Sarsar, sallar, bazen de yıkar boylu boyunca.
Bazı şarkılar vardır, bazı bazı kokular. Yadigardır, emanettir. İlk cümlem ne kadar zalimse, bu cümlem o kadar alimdir. Sahip çıkamadığınız her şarkı, her koku, her anı bir gün sizi haince vuracak. Yadigar bırakın, sahip kalın.
KELEBEKLER
En acı ayrılıklar ölüm gibi görünse de ayrılıktan zor bekleme ölümü demiş zamanında şair... Ayrılık ölümün tam da yarısı, bana göre biraz daha fazlasıdır. Hemen hemen her öyküde ufaktan ufaktan hissettirilen ölümlü ayrılıkların en çok dokunanı bu öykü oldu. Eşlerden birisi diğerini toprağa verip kendisi yaşayan ölü gibi yaşamaya başlayınca ve etrafınızda bu duruma şahit olunca anlıyorsunuz bazı sevgilerin sevgiden de öte olduğunu. Yine benden, benim olan, yaşadığım ve gördüğüm bir hikayeydi.
EVDE UNUTULAN BİR ÇİFT GÖZ
İnsan gözünü bir yerde unutur mu hiç hocam? Ya unutursa?
Yılların verdiği alışkanlıkla o bir çift gözü unutmayan ve sürekli kontrol edildiğini, gözlendiğini sanan, kısaca, bir ayrılık sevinci ve travmasını aynı anda yaşayan ve mahalle komşularının kendisine bence genelde dedikodu malzemesi abla olarak gördüğü travmatik bir kadının zor ama anlaşılır hikayesi. Sevdim :)
CIS
Adı gibi kesinlik ifade eden bir hikaye değil. Bittiği zaman, neye inanmak isterseniz ona inanabileceğiniz kıvamda ucu açık bir cıs...
instagram.com/p/CMZd0O-n7WS/?...
··
256 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Nasil güzel bir değerlendirme yine. senin her yazdığını okuduğumda kayboluyorum hikayelerin içinde. Ve her incelemeden sonra bu kitabi okumalıyım diyorum.yasadigi zamani okumalı insan ayni zamani yaşayan insanların gözünden bakabilmeli.tesekkurler bir kitap daha ekledin bir yaşanmışlık daha ekledin
Yaşadığı zamanı okumalı. Felaket katılıyorum sana. Teşekkür ederim. Bunları senden duymak da çok başka. Bal köpüğü 🙏😊
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.