Gerek yazım tarzı, gerek konusu olsun içine çeken bir kitaptı. Sade anlatımı, berrak üslubu... Elimden bırakamadım demek yanlış olmaz. Şahane kelimesi az kalır çünkü bir anda başımdan aşağı sular boşanmış gibi hissettim okuyup bitirdikten sonra.
Amok koşucusu ne demekmiş ilk öğrendiğim andan itibaren beni öyle bir içine aldı ki bu dünya, bir yandan bitmesin istedim.
“....Amok ne demek biliyor musunuz?”
“Amok?... Sanırım hatırlıyorum... Malezyalılarda bir tür sarhoşluk...”
Ama kararında bitirilmiş olan ve herkesin okuması gereken kitaplardan olduğuna inanıyorum. Bana enteresan gelen bir olay örgüsüydü. Alıştığımın dışındaydı tamamen...
"İnsan bedelini ödemeden Amok koşamaz, eninde sonunda yere serilir ve öyle diliyorum ki, umarım benim de sonum yakındır..."
Kalemine tekrar tekrar hayran kalmak isteyenler için Stefan Zweig'in bu kitabı defalarca okunabilir diye düşünüyorum.