Öncelikle göz sağlığımı benden daha çok düşünüp kitabı hediye eden ve bu ayın kitabını seçen (benim de katkım büyük bu konuda :)) çok sevgili dostuma şükranlarımı sunuyorum.(çok resmi bir açılış oldu)
Ama keşke çevirmen de okurları Öznur kadar düşünseydi... Sanırım Fransızca çevirmen bulamamışlar; haberimiz olsaydı arkadaşlara söylerdik. Zira okurken dip notlara bakmaktan şaşı oldum. Her Fransızca cümleyi olduğu gibi bırakmışlar ve bu, okuma bütünlüğünü ciddi ölçüde baltalıyor. Tam konuya giriyorsunuz, karakterle ahbap olmuşsunuz pat dip not. Bu beni çok yordu azizim. Tolstoy'a zaten söyleyecek söz olamaz, mükemmel bir kurgu, ilmek ilmek örülmüş bir emek. O kadar karakteri o kitaba nasıl sığdırdı gerçekten muazzam. Rusların özellikle isimlerini ve gönül ilişkilerini sevmeyen biri olarak ben bile etkilendim. Kızdığım çok yer vardı elbette ama bu da olayın bir parçası.
Tabi savaşın kaçınılmaz etkileri de insanı derin bir hüzne boğuyor. Ama tam da Çanakkale zaferinin yıl dönümünde okuyunca daha anlamlı oldu. Savaş mağduru kimseye "oh olsun" demeyiz millet olarak ama Türklük damarı da tutmuyor değil insanın "biz de neler çektik" dercesine. En çok da çocuklar mağdur oluyor savaştan. "Herkes memleketinde sağ olsun, savaşlar olmasın" diyerek kapatalım bu konuyu.
"Daha çok klasik" adlı okuma kampanyamda benimle birlikte okuyan sevgili arkadaşlarıma da buradan sesleniyorum: Su güzel yani gözünüz korkmasın :))
@oznurrrpinkkk
Ahh canım benim gözlerine sağlık 🥰 Ben de işte su güzel diye oturdum çip çip yapıyorum oyalanıyorum öyle kendime 😂😂 Biticek inşallah inanıyorum ama işte Fransızca ne diyim Allah alsın! 😂😂💋💋❤❤❤