Güçlü kadınları severim sevmesine ama onları okumayı daha çok severim. Birçok güçlü kadın idolüm vardır. Diana Spencer bana prensesliği, Audrey zarafeti, Grace Kelly güzelliği öğretti diyebilirim.. Birbirinden değerli birçok kadın geldi geçti ve hala daha aramızda daha değerlileri var. İşte bu kadınları okumalı, tanımalıyız (Diana biyografisini incelediğim kitap yorumumu hesabımdan bulabilirsiniz.) Ne demiştim, zarafeti bana Audrey öğretti. Kendisinin de sözleriyle “güzel gözleri iyilikle bakmakla, güzel dudakları güzel sözlerle elde edileceğini” öğrendim. İşte bu kitap zarafetin simgesi Audrey Hepburn’un hayatıdır sayın okurlar. Doğumundan ölümüne kadar yaşadığı zorluklara, başarılara, aşklara ve savaşa bu kitapla tanık oluyoruz. O zarafetin ve minimalistliğin altında yatan koca yüreği okuyoruz. Hem de ne koca yürek! Zamanında tüm dünyanın çocuklarını sığdırmaya çalışmış, UNICEF iyi niyet elçiliği yapmış. Çok fazla kaybı olmuş. Aşkı geç bulmuş. Ailesi tekrar tekrar dağılmış. Ama o kendisinden taviz vermemiş. Givenchy elbisesiyle, babetleri ile, minimalistliği ile tanıdığımız Audrey Hepburn’un hayatını herkes, özellikle her genç kız okumalı derim! Çünkü Hollywood öncesi savaşın ortasında lale soğanı ile hayatta kalan ama spot ışıkları altında ise depresyonu devam eden bu kadının bize öğretecek çok şeyi var. Çağın bizi içine düşürdüğü son dönem popüler kültürde ihtiyacımız olan zarafeti Audrey’den alabileceğimizi düşünüyorum. (Kitapla ilgili bir öneri: eğer kitap içeriğine görseller eklenseydi daha etkili olabilirdi)

Audrey Hepburn - Hiçbir Şey İmkansız Değildir İmkansızlığın İçinde Bile Bir İmkan VardırSeda Eroğlu · Destek yayınları · 2020150 okunma

·

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.