" Hacip, oğlunuz çok zeki ama biraz çekingen gibi sanki. Küçüklüğümde ben de öyleydim. Zamanla çekingenliğin, ilim öğrenmenin düşmanı olduğunu gördüm. Bunu anladıktan sonra bilmediklerimi hiç çekinmeden sordum ve öğrendim. Şu anda bile öğreniyorum, hedefe henüz ulaşamadım. İlim, denizin dibindeki bir incidir ve asıl mesele o incinin suyun yüzüne çıkmasıdır. Eğer o cevher sudan çıkmazsa, ha inci olmuş ha bir taş âlileri. Padişah adaletiyle, âlim ilmiyle, şehirler de kendi bağrında kurulan medreseleriyle dünyaya tanıtılır. Bu şehrin namı, Saçiye Medresesi'yle doğudan batıya kadar yayılmıştır. Medresemizde iki yüzden fazla hocamız, binden fazla talebimiz var."
İlim, Allah'ın kullarına bağışladığı zenginlikler içinde en kudretli, en hür, en kıymetli olanıdır. İlmin gelişmesi bütün âlem için faydalıdır. İnsanların sıkıntıdan rahatlığa adım atmaları için konulan bir köprüdür o. Medrese de bu köprüyü ayakta tutar. Bu köprüye adım atan bir insan iğneyle kuyu kazmış gibi tüm gönül çölünün susuzluğunu gidermiş olur."