Puanım 4/5 (%78/100)
Okuması oldukça zevkli ve kolay bir kitaptı. İçerisinde Lagün ve Il Conde adlı iki kısa öykü var. Aslında çok farklı şeylerden bahediyor olsalar da iki hikaye de birbirine benziyor. İkisinde de anlatıcının ismi yok, ikisinde de trajedi ve hüzün temaları var, tonları benzer, ve ikisi hayattan kesit gibi. İki hikaye arasından Lagün'ü daha çok beğendim bu da Arsat karakteri sayesinde diyebilirim.
1-Lagün
Ana karakteri sadece Beyaz Adam olarak bilinen bir adam Arsat adında bir Malezyalı adamı ziyaret ediyor. Arsat'ın karısı ölmek üzere ve Beyaz Adam'a abisi ve karısını içeren geçmişini anlatıyor. Tam hayattan bir kesit gibi olan bir hikayeydi ve çok hoşuma gitti, özellikle de sonu. Betimlemeler de çok güzeldi.
2-Il Conde
Il Conte aslında Kont demek fakat Conrad yanlış yapmasına rağmen Conde olarak bırakmış. İsimsiz bir anlatıcının 1900lerin Napoli'sinde Kont adlı bir centilmen ile arkadaşlığını anlatıyor. Bu yönden ilk hikaye gibi yine hayattan bir kesit diyebiliriz. Bu hikayenin de sonu harikaydı.
Kısaca iki hikayeyi de beğendim. Belki çok şey olmuyor ama karakterler ilgi çekici ve en önemlisi Conrad'ın işlediği temalar, dili, ve tonu çok ön planda. Ayrıca kısa bir kitap olduğu için tek oturuşta bile bitirilebilir.