Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Homofobi öldürür! Üstelik çocukları da!
İktidar mensuplarının gündelik hayatımızdaki avuç içi kadar huzura da çökmüş olmaları sebebiyle biraz kafamı dağıtmak için Netflix’e göz attım.Çocukluğumdan beri kendimi rahatsız eden şeylere karşı ilgim olduğu için gerçek olaydan esinlenmiş belgeselleri seyretmeyi seviyorum.Bunun için ‘Gabriel Fernandez'i Kim Öldürdü?’ belgeselini izlemeye başladım ve üçüncü bölüme gelmeden ağlamaktan pestilim çıktı. İçimde biri “Kapat şunu kendine de eziyet ediyorsun” derken başka biri de “Hayır öylece kapatamazsın, öğrenmen gerekiyor” diye tartıştı kendi aralarında. Ve tabii ki kendimce doğru olanı yaparak altı bölümlük mini belgeseli tamamladım.Kendimi hiç gitmediğim bir ülkenin, hiç görmediğim (daha da acısı hiç göremeyeceğim) sekiz yaşında, ailesi tarafından katledilen bir çocuğa karşı sorumlu hissettim. İşkenceyle, aç bırakılarak, toplumun her kademesinden insanın ölümüne göz yumduğu bir çocuk. İzledim, çünkü bana kalırsa iyilik gibi kötülük de bulaşıcı ve kolektiftir.Ve kötülükle savaşmak için her şeyden önce onun farkında olmak gerekir.Homofobi gibi. Duyarsızlık gibi. Homofobi diyip geçmemek lazım, sizin manasız nefretiniz sekiz yaşındaki bir çocuğu acılar içinde öldürebilir.Eşcinsel bireylere karşı biraz olsun ön yargınız varsa lütfen izleyin. İnsana bütün kutsallarını teker teker sorgulatacak, Hatta üzerinde tepinmenize sebebiyet verecek bir belgesel.
··
33 görüntüleme
T okurunun profil resmi
Ben en çok da neye üzülüyorum biliyor musun? Hadi bu tavsiyeleri yetişkin insanlara verebilir, bu ricaları belli bir olgunluğa erişmiş olanlara yöneltebilirsin. Ama bazı ebeveynler çocuklarına da aynı nefreti aşılıyor. 12-13 yaşındaki çocuklar daha ne olduğunu bilmeden nefret kusuyorlar. Ve onlara anlatamazsın da, beklemen lazım kendi kabuklarını kırıp kendileri sorgulamalarını. Çünkü bazı şeylerde insanın kendisinin sorgulaması gerekiyor, dışarıdan birinin hiçbir uyarısı en ufak kar etmiyor. Ama herkes de bu sorgulamayı yapamıyor, kendilerine aşılanmış nefretle hayatlarına devam ediyorlar. Küçücük çocukları zehirliyorlar yani. En çok da buna üzülüyorum.
Bertha Mason okurunun profil resmi
Evet, ama insanlar eninde sonunda bu nefretin anlamsız olduğunu anlayacaklar bence.Bunun en büyük dayanağı da bu belgesel. Çocuğun o geri zekalı dedesi gay dayısının yanında büyümesin diye diretmeseydi şimdi o çocuk yaşıyor olacaktı.Şu belgeseli bütün homofobiklere izletmek istiyorum.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Rumeysa okurunun profil resmi
Paylaştığınız için teşekkürler, bende merak uyandırdı, listeme ekledim, hatta, izlediniz mi bilmiyorum ama The Danish Girl, 1920'lerde transeksüel bir bireyin hayatından kesitini izlediğimiz, gerçek bir yaşanmışlıktan uyarlanan bir film. Yarısından sonra gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Trans bir bireyin kendini keşfetmesi, anlamaya çalışması ve verdiği savaşları bence izleyiciye çok güzel ulaştırmış başarılı bir film olmuş. Beğeneceğinize eminim. :)
Bertha Mason okurunun profil resmi
İzlememiştim, tavsiyeniz için teşekkür ederim mutlaka bakacağım 🙏🏼. Böyle hikayelere kayıtsız kalamıyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.