Bekleyen her şey bir gün solar ve ölür. Bu bir papatya da olabilir veyahut "umut" da.
13 öykü ve 4 masaldan oluşan, masallarını daha çok beğendiğim, yazıldığı dönemde ki toplumsal sorunlara ironik bir bakış açısıyla dem vuran bir Sabahattin Ali klasiği..
Zamanında devlete başkaldırı olarak görüldüğünden bir dönem yasaklanmış olan bir kitap.
Öykülerin bazılarını yarıda kalmış gibi hissettim. İçlerinden en sevdiklerim "Böbrek" ve "Cankurtaran" oldu. Yazarın genel bakış açısı biraz iç karartıcı olsa da toplumun içinden hepimizden biraz biraz olan öyküleri ve masalları herkesin okuması gerektiğine inanıyorum.
Kitaba adını veren masal "Sırça Köşk" ten ise en sevdiğim alıntı
Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter." oldu.