Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
8/10 puan verdi
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu ile tanışma kitabım. 19. ve 20. yy Siyasi Tarih kitapları ile devam etmeyi düşünüyorum. Türk Siyasi Tarih'ini politik çerçeveler içinde ele almış tarihçi Armaoğlu, bu noktada önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Atatürk ilkelerinden laiklik ile milliyetçiliği aslında ayrılmaz bütünlüğe sahip oluşunu ülkemizde az bilinen daha doğrusu kabul edilmeyen unsurlardan biridir. 320 sayfa Türk Siyasi tarihi denilse de kısa bir Osmanlı özetinden sonra yakın çağ Türk Siyasi tarihine ağırlık verilmiş. Özellikle laiklik ve Kıbrıs sorunu ince detaylarla ele alınmış, yukarıda da belirttiğim gibi elinizin altında bulunuyorsa şayet kıymetli bir kaynak olacaktır. Roma halkından alınan İstanbul ve çevresine yerleşen Osmanlının Balkanlar'a kadar girmesi de kolaymış, hoşgörü politikası halkın güvenini kazanmış ve hristiyan halka koruma sağlamıştır. Fahir Hoca'nın özellikle hoşgörü politikasının sağladığı siyasi çıkarımları ince ince işlemiş. Buna sebep olan Ortadoks ve Katolik iç çatışmalarını göstermiştir. Çünkü katolik halk ortadokslardan büyük zulümler görüyordu. Bölgeye yerleşen Osmanlı ise oradaki halkın dini görüşlerine saygı duyuyor ve değiştirmeye çalışmıyordu. Osmanlının çok ulusluk tutumu aynı zamanda kendi sonunu da getirmiştir. 19. yy sonra ise gayrimüslüm tebaası bozulmuştur. 1-Osmanlı, Karlofça Ant. ile başta Rusya ve Avrupa devletlerinin baskısı altına girmiştir. 18. yy. 1711'de Prut Savaşı hariç girdiği her savaşı kaybetmiş bu da Osmanlı devletinde Gerileme Dönemine girmesine sebep olmuştur. Bunun ilk neticesinde Hristiyan azınlıkların, Avrupalı devletlerin bir piyonu haline gelerek Osmanlı Devletini parçalama girişimlerine alet edilmesidir. Rusya ile imzalanan Küçük Kaynarca Ant. ile Rusya Osmanlının iç işlerine karışmaya vesile olacak ve Ortadoks vatandaşlarını kullanacaktır. 2- Kutsal yerler meselesi. 3- 19. yy. başında başlayan Fransız İhtilali ile patlak veren Milliyetçilik akımı. Ardından Paris Ant. ile yayınlanan İslahat Fermanı ile kolektif müdahale yaratmıştır. Misak-ı Milli, Mondros Mütarekesine bağlı bir tepki olarak doğmuştur. Fahir Hoca bu iki konuyu yine birlikte ele almıştır kendi deyimiyle, Mondros Mütarekesi, Türk vatanını parçalayıcı nitelik taşırken, Misak- Milli Türk vatanının bütünlüğünü korumayı amaçlar. Osmanlı ile barış açılımı ilk olarak Paris Konferansın'da 1919 Ocak ayında gündeme gelmiştir. (Musul Sorunu) İsmet Paşanın, İngiliz ve Fransız komiserle görüşmesi sonuç alınamaması ile sonuçlanmıştır. Tbmm'de İsmet paşaya tepki doğmuştur. Laiklik ilkesinin gereksinimi olarak Hilafet kaldırılmış, halk modern akılcı eğitime geçilmiştir. Bugün toplumumuzun belirli bir kısmı tarafından şeriat istenmesine örnek olarak, Suudi Arabistan'ı göstermek isterim. Her türlü yolsuzluğun, pisliğin, tecavüzün kol gezdiği Suudi topraklarında sözde şeriat hakimdir. Bugün Türkiye'de rahatça eğitim alıp, sokaklarda rahat yürüyebiliyorsak Hilafet ve Saltanatın topraklarımızı terk etmesinin neticelerinden bir kaçıdır. Din'i kullanarak yargı dağıtmaya çalışmak ahmaklık ve acizliktir. Türkiye kuşkusuz Türk-Müslüman topraklarıdır bunun için ispata gerek yok diye düşünüyorum. Son olarak Kıbrıs meselesinin önemidir. Yunanistan'ın aç gözlülükle tarih boyu gözünü diktiği Ege Adalarının önemi "verelim de kurtulalım" diyebileceğimiz bir konu olmamakla beraber stratejik bir öneme sahiptir. 12 Ada meselesi gibi (12 Adada yaşayan Rum halkının sayısı Türklerden çok fazlaydı) ne yazık ki Kıbrıs meselesinde de yeterince adım atılamamıştır. Kıbrıs aynı zamanda bir sınır sorunu'dur. Sınırlar, devletler için her daim sorun olan unsurlardan biridir. Yeşil Hat uygulaması da sınır sorunlarının ortadan kaldırılması için ortaya çıkmış bir uygulamadır. KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni birbirinden ayıran askerden arındırılmış bölgeye verilen isimdir. Lefkoşa’yı kuzey ve güney olmak üzere 2’ye ayırmaktadır. Lefkoşa, günümüzde dünyada yer alan tek Yeşil Hat olmak özelliği taşımaktadır. Kıbrıs’ta tampon bölge ilk defa 1964’te kuruldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 353 (1974) sayılı Kararı uyarınca Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık dışişleri bakanları Cenevre’de bir araya geldi ve yeni sınırlar belli oldu. Yeşil Hat, 3 farklı sektöre ayrılmış durumdadır. Hattın uygulamaya konmasından sonra Türkler ve Rumlar arasındaki anlaşmazlıklar da ortadan kısmen de olsa kalkmıştır.
Türk Siyasi Tarihi
Türk Siyasi TarihiFahir Armaoğlu · Kronik Kitap · 2017481 okunma
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.