Bir arkadaşımın kitaplığından inceliğine kanıp seçmiştim bu kitabı, metroda falan okumak için. Bir kere hiç de öyle metroda, yolda belde okunacak türde değil uyarayım. Zira çok dikkatli bir okumayı okuyucudan talep ediyor. “Yok, ben bunu bitiremem”, ile “Aman Allahım, ne olağanüstü bir kitap bu”, arasında gidip geliyor duygularınız. Benim gibi hem dil, hem siyaset hem uluslarası ilişkiler konularına meraklıysanız fonunu gerçek zaman ve gerçek karakterlerin üzerine kuran bu kitabı adeta Can Dündar belgeselleri metni gibi okursunuz. Sık sık google’a başvurup adı geçen şahıslar, olaylar için inceleme yapmazsanız okuduklarınız yarım yamalak hatırladığınız rüyalara döner benden söylemesi. Tüm ağır siklet metnine rağmen oldukça keskin bir mizahı olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.